Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 49
(30-149)

− Daha tevbe etmedin mi? Diye sorunca, Mustafa Paşa da cevaben:

− Seydâ! Ne söylerseniz, sözünüzden çıkmam demiştir.

Mustafa Paşa, at ile para teberru etmek ister. Bediüzzaman redderek:

− Şimdiye kadar kimseden para almadığımı işitmediniz mi? Bahusus sizin gibi zâlimden nasıl para alırım? Ve siz galiba tevbenizi bozdunuz, şu takdirde Cezireye ulaşamazsınız, demiştir.

Ve hakîkaten Cezireye yetişmeden yolda öldüğünü haber alır.

Bediüzzaman, riyaziyede harikulâde bir sür’at-i intikale malik idi. Herhangi bir müşkül mes’eleyi, zihnen hemen hallederdi. Hatta Cebir Mukabele ilminde bir risâle te’lif etmişti. Tahir Paşa nezdinde hesab mes’eleleri münakaşa mevzuu olduğunda hesaba dâir hangi mes’ele bahsedilse, başkaları ve en mâhir kâtibler neticeyi bulamadan, Molla Said zihnen çıkarıyordu. Çok def’alar böyle yarışlara girişir ve umumunda dâima birinci gelirdi. Bir def’asında şöyle bir suâl sordular:

− On beş müslim, on beş gayr-ı müslim farzedilerek, birbiri ardına dizilince bunlara yapılacak her kur’ada gayr-ı müslime isabet etmesi matlubdur. Nasıl taksim edilir?

Bu suâle cevaben:

− Bunların yüz yirmi dört vaziyet-i muhtemelesi vardır, diyerek yapar.

Hem de der:

− Bundan daha müşkülünü de kendim îcad ederim. İki bin beş yüz vaziyet-i muhtemeleye göre yaparım.

İki saat zarfında yüz adamdan elli adet gayr-ı müslimi o vaziyette taksim eder ki, dâima kur’ayı gayr-ı müslime düşürür. Ve hatta beş yüz gayr-ı müslim olmakla iki yüz elli bin vaziyet-i muhtemele üzerine bir mes’ele çıkarttı ve Tahir Paşaya göstererek bir risâle şeklinde yazdı (Hâşiye).


Hâşiye: Maatteessüf o risâle Van’da bir yangında yanmıştır.

Səs yoxdur