Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 241
(215-280)

O iki kulpun birisi: O mülhidlerin dinsizliğine temayül göstermemek ma’nasiyle “İrtica” kulpunu takıyor. Diğeri: Hâşâ ve hâşâ! dinsizliği, bu Hükümet-i İslâmiyenin ayn-ı siyaseti telâkki etmediğimiz ma’nasında “Dini siyasete alet etmek” kulpu ile lekelemek istiyorlar. (Hâşiye).

Evet, Hükümet-i Cumhuriye, o gizli müfsidlerin vatana ve millete muzır efkârlarını elbette terviç etmez ve tarafdar olamaz. Menetmek, cumhuriyet kanunlarının muktezasıdır. Ve öyle müfsidlere tarafdarlık ile, cumhuriyetin esaslı prensiplerine zıddı zıddına gidemez. Hükümet-i Cumhuriye, bizim ile o müfsidler mabeyninde hakem hükmünü alsın. Hangimiz zâlim ise ve tecavüz ediyorsa; o vakit, hakem hükmünü versin ve hâkimlik noktasında hükmünü icra etsin.

Evet inkâr edilmez ki; kâinatta, dinsizlik ile dindarlık, Âdem zamanındanberi cereyan edip geliyor ve kıyamete kadar gidecektir. Bu mes’elemizin künhüne vakıf olan herkes, bize olan bu hücumun, doğrudan doğruya dinsizlik hesabına dindarlığa bir taarruz olduğunu anlar. Ekser-i hükemanın Garbda ve Avrupa’da zuhuru; ve ağleb-i Enbiyanın Şarkda ve Asya’da tulu’ları Kader-i Ezelînin bir işâret ve remzidir ki; Asya’da hâkim, galib, din cereyanıdır. Elbette, Asyanın ileri kumandanı olan bu Hükümet-i Cumhuriye, Asya’nın bu fıtrî hâsiyetinden ve mâdeninden istifade edecek. Ve bîtarafane prensibini, değil dinsizlik tarafına, belki dindarlık tarafına temayül ettirecektir.

İkinci Madde: Risâle-i Nur’un eczalarında mevadd-ı kanuniyeye muarız mes’eleler bulunması ortaya konulabilir. Bu cihet mahkemeye âidtir. Fakat Risâle-i Nur, kendi başiyle yüz ma’nevî keşfiyatı havi bir eserdir. Bu keşfiyatın bir tekini bile, keşşafın hakk-ı keşfini siyanet etmekle, ziyaa uğratmamak lâzım gelir. Keşfiyatın ehemmiyeti, ehl-i hakîkat ve ehl-i ilim ve edibler ortasında gâyet büyüktür ve ehemmiyeti var. Bir kimse, diğerinin keşfiyatını temellük edemez. Eğer etse onun aleyhine ikame-i dâva etmek, bütün memleketlerde câri olan bir kanundur.


Hâşiye: Yâni: “Hükümet bir siyaset takib etmiyor, hâşâ sümme hâşâ! Hükümetin siyaseti dinsizliktir.” diye tevehhüm eden o mülhidlerin nazarında, benim, Kur’ân-ı Hakîmin nusûs-u kat’iyyesinden tereşşuh eden Risâle-i Nur ile takib ettiğim hakâik-i îmaniyeye hizmetimi muhalif bir siyaset demekle, dünyada en şenî bir iftirayı eder.


Səs yoxdur