Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 242
(215-280)

İleride hükümetin müsaadesini istihsal sûretiyle neşretmek istediğim ve yirmi-otuz senedenberi keşif ve te’lifine çalıştığım ve elli senedenberi devam eden tetkikat ve mücahedat-ı fikriye ve muhtelif menba’lardaki taharriyat ve mesaimin neticesi ve semeresi olarak yazdığım ve ma’nevî yüz keşfiyatı gösteren ve binlerce hakîkatı havi yüzden ziyâde risâleden ibaret olan Risâle-i Nurun te’lifinden sonra neşredilen -ba’zı kanunlara uygun gelmiyen- on beş noktasını ortaya atarak müttehem bir vaziyete koymak, bu hakîkatların ve benim onlara taallûk eden hukuklarımın zıya’ını mûcib olmakla beraber, diğerin intikal ve sirkatine ve temellük ve kendine mâletmesine zemin ihzar ettiğinden; bu babda, evvelemirde ve herşeyden ziyâde hakîkat nâmına ve hukuk hesabına hakkımın muhafazası, âdil mahkemenizin nazara alacağı ilk cihettir. Ve bir cürüm âleti olmak tevehhümiyle müsadere edilen risâlelerimin tazammun ettiği hakâik, ehl-i fen ve felsefeye ve Akademi Muhakkiklerine karşı isbatıma medâr olmak üzere elimde bulunması lâzım geleceğinden; bu keşfiyat ve münazarat-ı ilmiye üzerinde hazırlığımı tesbit etmek için tarafıma iadesini isterim. Beni mahkûm etseniz de, onlar mahkûm olamaz; ve hapisde dahi benim arkadaşım olmalıdırlar. Mahkemelerin ihkak-ı hak cihetindeki haysiyetine, şerefine mühim bir nakise belki zıd olan garazkârların telkinatına tebaiyete, elbette mahkeme-i adalet tenezzül etmeyecek ve garazkârların entrikalarını akîm bırakacaktır. Ve adaletten ve ihkak-ı hakdan daha büyük bir makam vazîfe cihetinde tanımayan mahkemenin, her türlü te’sirattan azade olarak vazîfesini yapacağı esas adaletin muktezası olduğuna istinaden; şahsım nâmına değil, belki çok hakîkatların ve bir çok ma’sûm hukukların kendine bağlı olduğu bir hakîkat-ı âliye nâmına, hakkındaki asılsız evhamlarını bir an evvel Risâle-i Nur’un hürriyetini ilân etmekle ref’etmektir.

Üçüncü Madde: Bize isnad edilen mevhum suç ise; umûmî bir tabir ile ve kuyûd-u ihtiraziye nazara alınmayarak, Ceza Kanununun yüz altmış üçüncü maddesi, yalnız zâhirine ve umûmîyetine temas ettirip, mahkûmiyetim istilzam edilmek istenildiği anlaşılıyor. Bize isnad edilen bir kaç maddenin kat’i ve hakîki cevabları zabtınıza geçen müdafaatımda bulunmakla beraber; on veya onbeş nokta yüzünden, ma’nevî yüz keşfiyatı havi, yüzler hakîkat-ı mühimmeyi câmi’ yüzden ziyâde cüzden ibaret olan Risâle-i Nur, mükâfat ve takdir yerine mücazat ve tenkid ile karşılanmıştır. Mahkemenizden bu hakkımı ve Risâle-i Nur’un hürriyet hakkını istemek, büyük bir hakkımdır. Bu cihetin halli ve faslı lâbüd ve zaruridir.

Səs yoxdur