Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 261
(215-280)

hükümeti iğfale çalışan entrikacıların ihbârâtiyle Vilâyât-ı Şarkiyeden, ta Vilâyât-ı Garbiyeye kadar her yerde istintaklar, taharriyatlar devam ettiğidir. İşte, entrikacıların çevirdikleri plân, benim gibi binler adamı en ağır cezaya çarpacak bir hâdiseye göre tertip edilmiş; halbuki en âdi bir adamın, en âdi bir hırsızlığı gibi bir hâdiseyi andıracak bir ceza vaziyetini netice verdi. Yüz on beş adamdan, on beş ma’sûmlara beş-altı ay ceza verildi.

Acaba dünyada hiçbir zîakıl, elinde gâyet keskin elmas kılınç bulunsa, müdhiş bir arslanın veya ejderhanın kuyruğuna hafifçe iliştirip, kendine musallat eder mi? Eğer maksadı tahaffuz veya döğüşmek ise, kılıncı başka yere havale eder. İşte sizin nazarınızda ve vehminizde beni o adam gibi telâkki etmişsiniz ki; beni bu tarzda cezaya, mahkûmiyete çarptınız. Eğer bu derece hilâf-ı şuur ve muhalif-i akıl hareket ediyorsam, koca memlekete dehşet verip propaganda ile efkâr-ı âmmeyi aleyhime çevirmek değil, belki âdi bir divâne gibi tımarhâneye gönderilmem lâzım gelir. Eğer verdiğiniz ehemmiyete mukabil bir adam isem, elbette arslanı kendine saldırtmak ve ejderhayı kendine hücum ettirmek için, o keskin kılıncı onların kuyruklarına uzatmaz; belki mümkün olduğu kadar kendini muhafaza edecek... Nasıl ki on sene ihtiyarî bir inzivayı ihtiyar edip, tâkat-ı beşerin fevkinde sıkıntılara tahammül ederek, hükümetin işine hiçbir cihetle karışmadım ve karışmak arzu etmedim.. Çünkü hizmet-i kudsiyem beni menediyor.

Ey ehl-i hall ve akd! Acaba hiç mümkün müdür ki, yirmi sene evvel gazetelerin yazdığı gibi, bir makale ile otuz bin adamı kendi fikrine çeviren; ve koca Hareket Ordusunun nazar-ı dikkatini kendine çeviren ve İngiliz Baş Papazının, altı yüz kelime ile istediği suallerine altı kelime ile cevab veren ve bidayet-i hürriyette en meşhur bir diplomat gibi nutuk söyliyen bir adamın yüz yirmi risâlesinde dünyaya, siyasete bakacak yalnız on beş kelime mi bulunur? Hiçbir akıl kabul eder mi ki bu adam siyaseti takib ediyor ve maksadı dünyadır ve hükümete ilişmektir? Eğer fikri, siyaset ve hükümete ilişmek olsaydı, böyle bir adam, bir tek risâlesinde sarihan, işâreten yüz yerde maksadını ihsas edecekti. Acaba o adamın maksadı siyasetce tenkid olsa idi, yalnız tesettür ve irsiyete dâir eski zamandanberi carî bir-iki düstûrdan başka medâr-ı tenkid bulamaz mı idi?.

Səs yoxdur