Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 556
(541-611)
BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ’NİN AFYON MAHKEMESİ

Afyon mahkemesini tertip ve iftiralarla açtıran gizli dinsizler, Bediüzzaman’ı idam etmek plânını çevirmişlerdir. Bu fevkalâde ehemmiyeti hâiz büyük müdafaât, böyle imhâcı zâlim dinsizlere karşı onun ölümü hiçe sayarak haykırdığı hakîkatlerdir. Neticede, temyiz mahkemesi mahkûmiyet kararını nakzetti. Ve aynı mahkeme iki def’a Bediüzzaman’a beraat verdi. Nihayet bütün Risâle-i Nur külliyatı ve beş yüze yakın mektublar bilâkayd ü şart Bediüzzaman’a iade edildi.

* * *

BÜYÜK MÜDAFAATINDAN PARÇALAR


On sekiz sene sükûttan sonra -mecbûriyet tahtında- bu istida mahkemeye ve sûreti Ankara’ya makamata verilmişken, tekrar vermeğe mecbûr olduğum iddianâmeye karşı itiraznâmemdir.

Ma’lûm olsun ki: Kastamonu’da, üç def’a menzilimi taharri etmek için gelen iki müddeiumûmî ve iki taharri komiserine, ve üçüncüde polis müdürüne ve altı-yedi komiser ve polislere; ve Isparta’da müdde-i umûmînin suallerine; ve Denizli ve Afyon Mahkemelerine karşı dediğim ayn-ı hakîkat küçük bir müdafaanın hulâsasıdır. Şöyle ki:

Onlara dedim: Ben, on sekiz-yirmi senedir münzevî yaşıyorum. Hem Kastamonu’da sekiz senedir karakol karşısında ve sâir yerlerde dahi yirmi senedir dâima tarassud ve nezaret altında kaç def’a menzilimi taharri ettikleri halde; dünya ile, siyaset ile hiç bir tereşşuh, hiç bir emarem görülmedi. Eğer bir karışık hâlim olsaydı ve oranın adliye ve zâbıtası bilmedi veya bildi aldırmadı ise; elbette benden ziyâde onlar mes’uldürler. Eğer yoksa, bütün dünyada kendi âhireti ile meşgul olan münzevîlere ilişilmediği halde, neden bana lüzumsuz, vatan ve millet zararına bu derece ilişiyorsunuz? Biz Risâle-i Nur Şâkirdleri, Risâle-i Nur’u, değil dünya cereyanlarına belki kâinata da âlet edemeyiz.

Səs yoxdur