Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 588
(541-611)

Hem niyet ettiğimiz ve buradan giden hacılara dediğimiz gibi, Nurlar, bizim bedelimize o mübârek makamları ziyaret etmişler. Hadsiz şükür olsun.. Nur’un kahramanları bu mecmûaları tashihli olarak neşretmeleriyle, pekçok faidelerinden birisi de, beni tashih vazîfesinden ve merakından kurtardığı gibi; kalemle yazılan sâir nüshalara tam bir me’haz olmak cihetinde yüzer tashihçi hükmüne geçtiler. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, o mecmûaların herbir harfine mukabil, onların defter-i hasenatlarına bin hasene yazdırsın. Âmin...

SAİD NURSÎ


* * *


Aziz Sıddık Kardeşlerim ve Hapis Arkadaşlarım,

Evvelâ: Sûreten görüşmediğimizden merak etmeyiniz. Bizler, ma’nen her zaman görüşüyoruz. Benim ehemmiyetsiz şahsıma bedel Nurdan elinize geçen hangi risâleyi okusanız veya dinleseniz, benim âdi şahsım yerine Kur’ân’ın bir hâdimi haysiyetiyle, benimle o risâle içinde sohbet edersiniz. Zaten, ben de sizinle, bütün duâlarımda ve yazılarınızda, alâkanızda, hayalimde görüşüyorum ve bir dâirede beraber bulunmamızdan her vakit görüşüyoruz gibidir.

Sâniyen: Bu yeni Medrese-i Yusufiye’deki Risâle-i Nurun yeni talebelerine deriz: Kuvvetli hüccetlerle, hatta ehl-i vukufu da teslime mecbûr eden işârât-ı Kur’âniye ile, “Nur’un sâdık şâkirdleri, îman ile kabre girecekler.” Hem, şirket-i ma’nevîye-i Nuriyenin feyziyle herbir şâkird, derecesine göre umum kardeşlerinin ma’nevî kazançlarına ve duâlarına hissedar olur. Güya, âdeta binler dil ile istiğfar eder, ibâdet eder. Bu iki faide ve netice, bu acib zamanda bütün zahmetleri, sıkıntıları hiçe indirir. Pek çok ucuz olarak o iki kıymetdar kârları sâdık müşterilerine verir.

SAİD NURSÎ


* * *
Səs yoxdur