Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım - Afyon Hayatı | 589
(541-611)

Aziz, Sıddık Kardeşlerim,

Afyon müdafaanâmesinin hem bize, hem bu Nurlara, hem bu memlekete, hem âlem-i İslâma alâkadar ehemmiyetli hakîkatları var. Her halde bunu yeni hurufla beş-on nüsha çıkarmak lâzımdır, tâ Ankara makamatına gönderilsin. Bizi, tahliye ve tecziye etseler de hiç ehemiyeti yok. Şimdi vazîfemiz, o müdafaatdaki hakîkatları hem hükümete, hem adliyelere, hem millete bildirmektir. Belki de kader-i İlâhînin bizi bu dershâneye sevketmesinin bir hikmeti de budur. Mümkün olduğu kadar çabuk makine ile çıksın. Bizi bu gün tahliye etseler, biz yine onu bu makamata vermeğe mecbûruz. Sizi aldatıp te’hir edilmesin. Artık yeter! Aynı mes’ele için on beş senede üç def’a, bu eşedd-i zulüm ve bahâneler ve emsalsiz işkencelere karşı son müdâfaamız olsun. Mâdem, kanunen kendimizi müdâfaa etmek için sâbık mahkemelerde makineyi bize vermişler; burada o hakkımızı bizden hiç bir kanunla men’edemezler. Eğer resmen çâre bulmadınız ise, hariçten bizim avukat, herşeyden evvel bunun makine ile beş nüshasını çıkarsın; hem sıhhatına çok dikkat edilsin.

SAİD NURSÎ


* * *


Aziz, Sıddık Kardeşlerim,

Bugün benim pencerelerimi mıhlamalarının sebebi, mahpuslarla mürafaa ve selâmlaşmamaktır. Zâhirde başka bahâne gösterdiler. Hiç merak etmeyiniz... Bilâkis, benim ehemmiyetsiz şahsım ile meşgul olup Nurlara ve talebelerine çok sıkıntı vermediklerinden, beni cidden ve kalben, onların şahsî ihânetler ve işkencelerle tâzib etmeleri, Nurların ve sizlerin bedeline olduğu ve bir derece Nurlara ilişmemeleri cihetinde memnunum.. ve sabır içinde şükrederim; merak etmiyorum. Siz dahi hiç müteessir olmayınız. Gizli düşmanlarımız, me’murların nazar-ı dikkatini şahsıma çevirmesinden, Nurların ve talebelerinin selâmet ve maslahatları noktasında bir inâyet ve bir hayır var diye kanaatım var. Ba’zı kardeşlerimiz hiddet edip dokunaklı konuşmasınlar. Hem ihtiyatla hareket etsinler ve telâş etmesinler. Hem herkese bu mes’eleden bahis açmasınlar. Çünkü; safdil kardeşlerimiz ve ihtiyata daha alışmayan yeni kardeşlerimizin sözlerinden ma’na çıkaran casuslar bulunur; habbeyi kubbe yapar, ihbar edebilir. Şimdi vaziyetimiz şaka kaldırmıyor.

Səs yoxdur