Tarihçe-i Hayat | Sekizinci Kısım - Isparta Hayatı | 615
(612-740)

Afyon hadisesi başlamadan evvel Diyânet İşleri Reisi Ahmed Hamdi, Said Nursî’den iki takım Risâle-i Nur eserlerini bir takımını Diyânet İşleri Kütüphânesine koymak, bir takımını da şahsına alıkoymak için istemişti. Fakat hapis hadisesi çıktı, gönderilemedi. Üstad, hapisden sonra Emirdağ’a geldiği vakit, evvelce hazırlanan iki takımı tashih ederek Ahmed Hamdi’ye gönderdi ve aşağıdaki mektubu kendisine yazdı:

Muhterem Ahmed Hamdi Efendi!

Bir hâdise-i ruhiyemi size beyân ediyorum:

Çok zaman evvel, zâtınız ve sizin mesleğinizdeki hocaların, zarûrete binaen, ruhsata tâbi ve azîmet-i şer’iyyeyi bırakan fikirlerine benim fikirlerim muvafık gelmiyordu. Ben; hem onlara, hem sana hiddet ederdim. “Neden azîmeti terkedip ruhsata tâbi oluyorlar?” diye Risâle-i Nur’u doğrudan doğruya sizlere göndermezdim. Fakat üç-dört sene evvel kalbime, size tenkidkârâne bir teessüf geldi. Birden ihtar edildi ki:

“Bu senin eski medrese arkadaşların olan başta Ahmed Hamdi gibi zatlar, dehşetli ve şiddetli bir tahribata karşı “Ehvenüşşer” düstûriyle, bir kısım vazîfe-i ilmiyyeyi, mukaddesatın muhafazasına sarfedip tehlikeyi dörtten bire indirmeleri, onların mecbûriyetle ba’zı ruhsatlarına ve kusurlarına inşâallah keffaret olur” diye kalbime şiddetle ihtar edildi. Ben dahi sizleri ve sizin gibilerini, o vakitten beri yine eski medrese kardeşlerim ve ders arkadaşlarım diye hakîki uhuvvet nazariyle bakmağa başladım. Onun için benim bu şiddetli tesemmüm hastalığım vefatımla neticelenmesi düşüncesiyle, Nurlara, benim bedelime hakîki sahip ve hâmi ve muhafız olacağınızı düşünerek ve üç sene evvel sizin ısrarla bir takım Risâle-i Nur’u istemenize binaen vermek niyet etmiştim. Şimdi, -hem mükemmel değil, hem tamamı değil- Nur şâkirdlerinden üç zâtın on beş sene evvel yazdıkları bir takımı, sizin için, şiddetli hastalığım içinde bir derece tashih ettim. Bu üç zâtın kaleminin, benim yanımda on takım kadar kıymeti var. Senden başka bu takımı kimseye vermeyecektim. Buna mukabil onun ma’nevî fiatı üç şeydir.

Birincisi: Siz, -mümkün olduğu kadar- Diyânet Riyaseti’nin şubelerine, mümkünse eski harf, değilse yeni harf ile ve has arkadaşlarımdan tashihe yardım için birisi başda bulunmak şartiyle memleketteki Diyânet Riyaseti’nin şubelerine yirmi otuz tane teksir ederek göndermektir. Çünkü, hâricî dinsizlik cereyanına karşı böyle eserleri neşretmek Diyânet Riyaseti’nin vazîfesidir.

Səs yoxdur