Şimdi bak şu sersem ve geveze felsefe ne der? Bak diyor ki:
"Güneş, bir kitle-i azîme-i mayiayi nariyedir. Ondan fırlamış olan seyyaratı etrafında döndürüp, cesameti bu kadar, mahiyeti böyledir şöyledir." Mûhiş bir dehşetten, müdhiş bir hayretten başka, ruha bir kemal-i ilmî vermiyor. Bahs-i Kur’an gibi etmiyor. Buna kıyasen bâtınen kof, zahiren mutantan felsefî mes’elelerin ne kıymette olduğunu anlarsın. Onun şaşaa-i suriyesine aldanıp, Kur’anın gayet mu’ciznüma beyanına karşı hürmetsizlik etme!..
İHTAR: Arabî Risale-i Nur’da Ondördüncü Reşha’nın Altı Katresi, bahusus Dördüncü Katre’nin Altı Nüktesi; Kur’an-ı Hakîm’in kırk kadar enva’-ı i’cazından onbeşini beyan eder. Ona iktifaen burada ihtisar ettik. İstersen ona müracaat et, bir hazine-i mu’cizat bulursun.