DOKUZUNCU KELİME: ’dır. Bundaki hüccete gâyet kısa bir işâret şudur:
Görüyoruz ki: Bu kâinatta her dâire, her nevi, her tabaka, hatta her ferd, her a’za, hatta her bedendeki herbir hüceyrenin ihtiyat rızkını taşıyan bir mahzeni, bir deposu ve levazımatını yetiştiren, muhafaza eden bir tarlası ve hazinesi var ki; gâyet intizam ve mîzan ile ve nihayetsiz hikmet ve inâyet ile vakti vaktine -muhtacın iktidar ve ihtiyarı haricinde- bir dest-i gaybî tarafından o muhtacın eline veriliyor. Meselâ: Dağlar, zîhayata ve insana lâzım olan bütün madenleri, ilâçları ve hayata lâzım şeyleri taşıyor ve birinin emriyle ve tedbiriyle gâyet mükemmel bir hazine, bir anbar olduğu gibi.. zemin dahi bütün o zîhayatın erzaklarını bir Rezzak-ı Hakîm’in kuvvetiyle yetiştiren kemâl-i mîzan ve intizamla bir tarla, bir harman, bir matbahtır. Hatta her insanın ve cismindeki herbir uzvun bir deposu ve mahzeni, hatta bir hüceyrenin dahi bir ihtiyat mahzenciği bulunması gibi.. git gide tâ dar-ı âhiretin bir mahzeni dünyadır; ve Cennetin bir tarlası ve deposu, bu âlemdeki hüsünleri ve hasenatları ve nurları mahsul veren âlem-i İslâmiyet ve hakîkatlı insaniyet; ve Cehennem’in bir anbarı ise, şerleri ve çirkinleri ve küfürleri mahsul veren ve şer olan ademden gelen ve hayır olan vücûd âlemlerini telvis eden pis maddeler tâifeler; ve yıldızların hararet mahzeni, Cehennem; ve nurlar hazinesi bir Cennettir ki, “Biyedihilhayr” kelimesi, bütün o hadsiz hazinelere işâretle pek parlak bir hücceti gösteriyor.
Evet, bu kelime ile ve
cümlesiyle, -yâni “Her şey’in anahtarı, Onun elindedir.”- nihayetsiz geniş ve hadsiz, hârikalı bir hüccet-i rubûbiyet ve vahdet, bütün bütün kör olmayana gösterir. Meselâ: Hadsiz o hazine ve anbarlardan yalnız buna bak ki: Herbiri bir koca ağacın veya bir parlak çiçeğin cihâzâtını ve mukadderatının proğramını taşıyan küçücük mahzencikler olan çekirdekler ve tohumların anahtarları elinde bulunan bir Mutasarrıf-ı Hakîm, bir çekirdeğin kapıcığını “Uyan!” emriyle ve irade anahtarıyla tam mîzan-ı nizamla açtığı gibi, zemin hazinesini dahi yağmur anahtarıyla açarak, mahzencikleri ve nebatatın nutfeleri olan bütün habbeleri ve hayvanatın menşe’leri ve kuşların ve sineklerin su ve havadan nutfeleri olan bütün inkişaf emrini alan katreler mahzenciklerini beraber, hatâsız açtığı vakitte,