Elhüccetüz Zehra | Elhüccetüz Zehra | 31
(5-97)

BİRİNCİ İŞARET: Bu kâinat sâhibinin tezahür-ü rubûbiyetine ve sermedî ulûhiyetine ve nihayetsiz ihsanatına küllî bir ubûdiyet ve tanıttırmakla mukabele eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm, bu kâinatta Güneş lüzumu gibi elzemdir ki; nev’-i beşerin üstad-ı ekberi ve büyük peygamberi ve Fahr-i Âlem ve


hitabına mazhar ve hakîkat-ı Muhammediyye (A.S.M.) hem sebeb-i hilkat-i âlem, hem neticesi ve en mükemmel meyvesi olduğu gibi, bu kâinatın hakîki kemâlâtı ve sermedî Cemil-i Zülcelâl’in bâki âyineleri ve sıfatlarının cilveleri ve hikmetli ef’alinin vazifedar eserleri ve çok manidar mektubları olması ve bâki bir âlemi taşıması ve bütün zîşuurların müştak oldukları bir dâr-ı saadet ve âhireti netice vermesi gibi hakîkatları, hakîkat-ı Muhammediye (A.S.M.) ve Risâlet-i Ahmediye (A.S.M.) ile tahakkuk ettiğinden, nasıl bu kâinat onun risâletine gâyet kuvvetli ve kat’i şehâdet eder; öyle de: Başta âlem-i İslâm, bütün beşer ve bütün zîşuur; Cehennem’den daha acı ve korkunç olan ademden, hiçlikten, i’dam-ı ebedîden, fena-i mutlaktan kurtulmak için dâimî aşk ve şevkle her zamanda ve câmi’ mahiyetinin bütün kuvvetleriyle, bütün isti’dâdat lîsanları ile, bütün dualar ve ibâdetler ve ricalarının dilleriyle istedikleri hayat-ı bâkiyeyi kuvvetli ve kat’i beşaret veren risâlet-i Ahmediye (A.S.M.) ve hakîkat-ı Muhammediyeye (A.S.M.) şehâdet edip nev’-i beşerin medâr-ı iftiharı ve eşref-i mahlûkat olduğuna imza bastığı gibi.. her zamanda üç yüz elli milyon ehl-i îmanın



sırrınca, her gün işledikleri bütün hasenatlar ve hayırların bir misli Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın defter-i hasenatına girmesi ve o tek şahsiyet-i Muhammediye (A.S.M.), yüzer milyon, belki milyarlar âbid-i muhsin kadar küllî bir ubûdiyete ve füyuzata mazhar bir makam kazanması, o zâtın (A.S.M.) risâletine pek kuvvetli şehâdet edip imza basar.

Ses Yok