Elhüccetüz Zehra | Elhüccetüz Zehra | 60
(5-97)

Sadede dönüyoruz. Evet, gözümüzle görüyoruz ki; bizleri ve bütün zîruhları bilir ve bilerek şefkatle himaye eder ve ihtiyacını ve her derdini bilir ve bilerek inâyetiyle imdâdına yetişir bir Alîm-i Rahîm var. Hadsiz misallerinden birisi: İnsanın rızık ve ilâç ve muhtaç olduğu madenler cihetinde gelen husûsi ve umûmî inâyetler, pek zâhir bir sûrette bir ilm-i muhiti gösterir ve bir Rahman-ı Rahîm’e rızık, ilâç, madenlerin adedince şehâdetler ederler. Evet insanın husûsan âcizlerin ve yavruların iaşeleri ve bilhassa mide matbahından cesedin rızık isteyen a’zalarına, hatta hüceyrelerine herbirine münâsip rızkını yetiştirmeleri ve dağlar bir eczahâne ve insana lâzım bütün madenlerin bir anbarı olmaları gibi hakîmane işler, gâyet ihatalı bir ilim ile olabilir. Serseri tesadüf, kör kuvvet, sağır tabiat, câmid, şuursuz esbab, basit, istilâcı unsurlar; hiçbir cihette bu alîmane, basîrane, hakîmane, merhametkârane, inâyetperverane olan iaşe ve idare ve himayet ve tedbire karışamazlar. Yalnız o zâhirî esbab; Alîm-i Mutlak’ın emriyle, izniyle, ilim ve hikmeti dâiresinde bir perde-i izzet-i kudret-i İlâhîye olarak isti’mal ve istihdam edilmeleri var.

Beşinci ve Altıncı Delil: ’dir. Yâni:

Herşeyin, husûsan nebatat ve eşcar ve hayvanat ve insanların şekilleri ve mikdarları, ilm-i ezelînin iki nev’i olan kaza ve kaderin düsturlariyle san’atkârane biçilmiş ve herbirinin kametine göre tam münâsip dikilmiş, mükemmel giydirilmiş, gâyet muntazam birer hikmetli şekil verilmiş. Onlar, herbiri ve beraber, bir nihayetsiz ilme delâlet ve bir Sâni-i Alîm’e adedlerince şehâdet ederler demektir.

Evet, meselâ nümûne olarak hadsiz misâllerinden yalnız tek bir ağaç ve bir ferd-i insana bakıyoruz, görüyoruz ki: Bu meyveli ağaç, o çok cihâzâtlı insan; hiçbir ressam tam taklidini yapamayacak derecede zâhiri ve bâtını, dış ve içi öyle bir gaybî pergârla ve ince bir ilmin kalemiyle hududları çizilmiş ve tam intizamla her a’zasına münâsip sûret verilmiş ki, meyve ve neticelerine ve vazife-i fıtratlarına yetişsin.

Ses Yok