İlahîyyenin bir işaret ve remzidir ki: Bu memleket insanlarının makina-i tekemmülâtının buharı, diyanettir. Ve bu Asya ve Afrika tarlasının ve Rumeli bostanının çiçekleri, ziya-yı İslâmiyet ile neşv ü nema bulacaktır. Dünya için din feda olunmaz. Gebermiş istibdadı muhafaza için vaktiyle mesâil-i Şeriat rüşvet verilirdi... Dinin mes’eleleri terk ve feda edilmesinden, zarardan başka ne faydası görüldü? Milletin kalb hastalığı, za’f-ı diyanettir. Bunu takviye ile sıhhat bulabilir. Bizim cemaatımızın meşrebi, Muhabbete muhabbet ve husumete husumettir. Yâni: Beynel-İslâm muhabbete imdad ve husumet askerini bozmaktır. Mesleğimiz ise ahlâk-ı Ahmediyye (Aleyhissalâtü Vesselâm) ile tahalluk ve Sünnet-i Peygamberîyi ihya etmektir. Ve rehberimiz, Şeriat-ı Garra ve kılıncımız da, berâhin-i katıa ve maksadımız i’lâ-yı Kelimetullahtır.