Ey nefsim! Bil ki: Evvelki adam kâfirdir. Veya fâsık-ı gafildir. Şu dünya, onun nazarında bir mâtemhâne-i umumiyyedir. Bütün zîhayat, firak ve zeval sillesiyle ağlayan yetimlerdir. Hayvan ve insân ise; ecel pençesiyle parçalanan kimsesiz başıbozuklardır. Dağlar ve denizler gibi büyük mevcûdât, ruhsuz, müdhiş cenazeler hükmündedirler. Daha bunun gibi çok elîm, ezici, dehşetli evham, küfründen ve dalâletinden neş’et edip, onu mânen ta’zib eder. Diğer adam ise; mü’mindir. Cenâb-ı Hâlikı tanır, tasdik eder. Onun nazarında şu Dünya, bir zikirhâne-i Rahmân, bir tâlimgâh-ı beşer ve hayvan ve bir meydan-ı imtihan-ı ins ü cândır. Bütün vefiyât-ı hayvâniyye ve insânîyye ise; terhisattır. Vazife-i hayatını bitirenler, bu dâr-ı fâniden, mânen mesrurâne, dağdağasız diğer bir âleme giderler.Ta yeni vazifedârlara yer açılsın, gelip çalışsınlar.