Küçük Sözler | İkinci Söz | 13
(10-13)
Bütün tevellüdat-ı hayvaniyye ve insânîyye ise; ahz-ı askere, silâh altına, vazife başına gelmektir. Bütün zîhayat, birer muvazzaf mesrur asker, birer müstakîm memnun memurlardır. Bütün sadalar ise, ya vazife başlamasındaki zikir ve tesbih ve paydostan gelen şükür ve tefrih veya işlemek neş’esinden neş’et eden nağamattır. Bütün mevcûdât, o mü’minin nazarında, Seyyid-i Kerîm’inin ve Mâlik-i Rahîm’inin birer mûnis hizmetkârı, birer dost memuru, birer şirin kitabıdır. Daha bunun gibi pek çok lâtif, ulvî ve leziz, tatlı hakikatlar, îmanından tecelli eder, tezâhür eder.
Demek îman, bir ma’nevî Tûba-i Cennet çekirdeğini taşıyor. Küfür ise ma’nevî bir Zakkum-u Cehennem tohumunu saklıyor.
Demek selâmet ve emniyet, yalnız İslâmiyette ve îmandadır. Öyle ise, biz daima:
demeliyiz...
Ses Yok