Asa-yı Musa | Yedinci Mesele | 39
(27-39)

Elbette o isimlere delâlet eden bütün hüccetler, bir cihette âhiretin tahakkukuna dahi delâlet ederler. Ve mâdem melâikeler âhiretin ve âlem-i bekanın dâirelerini gördüklerini haber veriyorlar. Elbette melâike ve ruhların ve ruhaniyatın vücûd ve ubûdiyetlerine şehâdet eden deliller, dolayısiyle âhiretin vücûduna dahi delâlet ederler. Ve mâdem Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın bütün hayatında vahdâniyyetten sonra en dâimî da’vası ve müddeası ve esası ahrettir. Elbette O Zât’ın nübüvvetine ve sıdkına delâlet eden bütün mu’cizeleri ve hüccetleri, -bir cihette, dolayısiyle- âhiretin tahakkukuna ve geleceğine şehâdet ederler. Ve mâdem Kur’ân’ın dörtten birisi haşir ve âhirettir ve bin âyâtiyle onun isbatına çalışır ve onu haber verir. Elbette Kur’ân’ın hakkaniyetine şehâdet ve delâlet eden bütün hüccetleri ve delilleri ve bürhanları, dolayısiyle âhiretin vücûduna ve tahakkukuna ve açılmasına dahi delâlet ve şehâdet ederler.

İşte bak, bu rükn-ü îmanî ne kadar kuvvetli ve kat’i olduğunu gör...

Səs yoxdur