Lemalar | Yirmisekizinci Lema | 276
(268-283)

Âdeta ders aldığı Amme Cüz’ünü bir tek şekerlemeye satan hevaî bir çocuk gibi, elmas kıymetinde bulunan hasenatını, hissini okşamak için ve hevasını memnun etmek için ve hevesini tatmin etmek için, ehemmiyetsiz cam parçaları hükmündeki lezzetlere, enâniyetlere vesîle edip, kârlı işlerde hasâret eder.


* * *

SUAL:

Kısa bir zamandaki küfre mukabil, hadsiz bir zaman Cehennem’de hapis nasıl adalet olur?

ELCEVAB: Sene, üç yüz altmış beş gün hesabıyla, bir dakikada katl, yedi milyon sekiz yüz seksen dört bin dakika hapis iktizası kanun-u adalet iken; bir dakika küfür, bin katl hükmünde olduğundan, yirmi sene ömrünü küfürle geçiren ve küfür ile ölen bir adam, kanun-u adâletle elli yedi trilyon iki yüz bir milyar iki yüz milyon sene beşerin kanun-u adâletiyle hapse müstehak olur. Elbette

adâlet-i İlâhî ile vech-i muvafakatı bundan anlaşılıyor.

Birbirinden gâyet uzak iki adedin sırr-ı münâsebeti şudur ki: Katl ve küfür, tahrip ve tecavüz olduğu için, gayre te’sirat yapar. Bir dakikada katl, lâakal zâhirî âdete göre on beş sene maktûlün hayatını selbeder, onun yerine hapse girer. Bir dakika küfür, bin bir Esmâ-i İlâhîyi inkâr ve nukuşlarını tezyif ve kâinatın hukukuna tecavüz ve kemâlâtını inkâr ve hadsiz delâil-i vahdaniyeti tekzib ve şehâdetlerini reddetmek olduğundan.. kâfiri, binler seneden ziyâde esfel-i safilîne atar, de hapseder.

Said Nursî


* * *

Ma’nidar bir tevafuk-u lâtife

Risâle-i Nur şâkirdlerini ittiham ettikleri ve cezalarını istedikleri yüz altmış üçüncü maddesine, Risâle-i Nur müellifinin medresesine, yüz elli bin lira verilmesine dâir lâyihanın, iki yüz meb’ustan yüz altmış üç meb’usun adedine tevafuk edip, ma’nen o tevafuk diyor ki: Hükümet-i Cumhuriyenin yüz altmış üç meb’usun takdirkârâne imzaları, yüz altmış üçüncü madde-i kanuniyenin hükmünü, onun hakkında ibtâl ediyor.

Səs yoxdur