Sözler | OnBeşinci Söz | 191
(176-192)
ŞEYTANIN İKİNCİ KÜÇÜK BİR İTİRAZI

Sûre-i i okurken..



Şu âyetleri okurken şeytan dedi ki: “Kur’anın en mühim fesahatını, siz onun selasetinde ve vuzuhunda buluyorsunuz. Halbuki; şu âyette nereden nereye atlıyor? Sekerattan tâ kıyamete atlıyor. Nefh-i Sur’dan muhasebenin hitamına intikal ediyor ve ondan Cehennem’e idhali zikrediyor. Bu acib atlamaklar içinde hangi selaset kalır? Kur’anın ekser yerlerinde, böyle birbirinden uzak mes’eleleri birleştiriyor. Böyle münasebetsiz vaziyetiyle selaset, ve fesahat nerede kalır?”

ELCEVAB: Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyânın esas-ı i’câzı, en mühimlerinden belâgatından sonra îcazdır. Îcaz: İ’caz-ı Kur’anın en metin ve en mühim bir esasıdır. Kur’an-ı Hakîm’de şu mu’cizane îcaz, o kadar çoktur ve o kadar güzeldir ki; ehl-i tedkik, karşısında hayrettedirler. Meselâ:



Kısa birkaç cümle ile, Tufan hâdise-i azîmesini netâiciyle öyle îcazkârane ve mu’cizane beyan ediyor ki; çok ehl-i belâgatı, belâgatına secde ettirmiş.

Hem meselâ:

Səs yoxdur