Sözler | OnAltıncı Söz | 200
(193-201)

Elbette hac miftahıyla açılan merâtib-i külliyye-i Rubûbiyyet ve dûrbîniyle nazarına görünen âfâk-ı âzamet-i Ulûhiyyet ve şeâiriyle kalbine ve hayaline gittikçe genişlenen devâir-i ubûdiyyet ve merâtib-i kibriyâ ve ufk-u tecelliyâtın verdiği hararet, hayret ve dehşet ve heybet-i Rubûbiyyet



ile teskin edilebilir ve onunla o merâtib-i münkeşife-i meşhude veya mutasavvire, ilân edilebilir. Hacdan sonra şu mânâyı, ulvî ve küllî muhtelif derecelerde bayram namazında, yağmur namazında, husuf küsuf namazında, Cemaatle kılınan namazda bulunur. İşte Şeair-i İslâmiyyenin velev Sünnet kabilinden dahi olsa ehemmiyeti şu sırdandır.



* * *
Səs yoxdur