Sözler | OnYedinci Söz | 229
(202-229)

Tûbâ-i hilkatten semâvat şıkkına, hep kehkeşan ağsanına

Bir Cemil-i Zülcelâl’in, dest-i hikmetle takılmış pek güzel meyveleriyiz biz.

• •

Şu semâvat ehline birer mescid-i seyyar, birer hâne-i devvar, birer ulvî âşiyâne,

Birer misbah-ı nevvar, birer gemi-i cebbar, birer tayyareleriz biz.

• •

Bir Kadîr-i Zülkemâl’in, bir Hakîm-i Zülcelâl’in birer mu’cize-i kudret Birer hârika-i san’at-ı hâlıkane; birer nâdire-i hikmet, birer dâhiye-i Hilkat, birer nur âlemiyiz biz.

• •

Böyle yüz bin dil ile yüz bin bürhân gösteririz, işittiririz insân olan insâna. Kör olası dinsiz gözü, görmez oldu yüzümüzü, hem işitmez sözümüzü, hak söyleyen âyetleriz biz.

• •

Sikkemiz bir, turramız bir, Rabbimize musahharız. Müsebbihiz, zikrederiz âbîdâne.

Kehkeşanın halka-i kübrâsına mensub birer meczublarız biz.” dediklerini hayalen dinledim.

* * *

Səs yoxdur