Tarihçe-i Hayat | Üçüncü Kısım - Eskişehir Hayatı | 222
(215-280)

Bana nur verilmiş, siyaset topuzu verilmemiş. Bu halin bir hikmeti şudur ki; hakâik-i îmaniyeye müştak ve me’muriyet mesleğine giren bir çok zatları, bu hakâike, endişeli ve tenkidkârane bakdırmamak, onlardan mahrum etmemek için, Cenâb-ı Hak kalbime siyasete karşı şiddetli bir kaçınmak ve bir nefret vermiştir kanaatındayım.

.........................................................................................

Binbaşı Merhum Asım Bey isticvab edildi; eğer doğru dese, Üstadına zarar gelir ve eğer yalan dese, kırk senelik namuskârane ve müstakîmane askerliğinin haysiyetine çok ağır gelir diye düşünüp, “Ya Rab, canımı al!” diyerek on dakikada teslim-i ruh eyledi. İstikamet şehidi oldu. Ve dünyada hiçbir kanunun hata diyemiyeceği bir muavenet-i hayriyeye ve bir tasdike hata tevehhüm edenlerin çirkin hatalarına kurban oldu. Evet; Risâle-i Nur’dan tam ders alan, bir su içer gibi, kolayca terhis tezkeresi telâkki ettiği ecel şerbetini içer. Eğer benden sonra dünyada kalan kardeşlerimin teellümlerini düşünmeseydim, ben de, âlicenap kardeşim Asım Bey gibi “Yâ Rab! Canımı da al.” Diyecektim. Her ne ise. Benim sebeb-i ittihamımdan olan:

Üçüncü Madde: Risâle-i Nur’un müsaade-i hükümet alınmadan intişarı ve hissiyat-ı îmaniyeyi kuvvetleştirmesiyle, ileride belki hükûmetin serbestane prensiplerine sed çeker ve emniyet-i umûmîyeyi ihlâl eder.

Elcevap: Risâle-i Nur, nurdur. Nurdan zarar gelmez; siyaset topuzunu on üç senedenberi elinden atmıştır; ve bu vatanın ve bu milletin hayatlarının temel taşları olan hakîkat-ı kudsiyeyi tesbit eder; ve bu mübârek milletin yüzde doksan dokuzuna zararsız menfaati olduğuna, eczalarını okuyan bütün zatları işhad edebilirim. Haydi biri çıksın, desin: “Bunda bir zarar gördüm”.

Ve, saniyen: Benim matbaam yok ve müteaddit kâtiblerim yok. Birisini zor ile bulabilirim. Ve hüsn-ü hattım yok. Yarım ümmîyim, bir saatte ancak bir sahifeyi çok noksan yazımla yazabilirim. Merhum Asım Bey gibi ba’zı zatlar benim için bir yadigâr olarak güzel yazılariyle yardım ettiler. Benim, çok hazin gurbetimdeki hatıratımı yazdılar. Sonra, o envar-ı îmaniyeyi derdine tam derman bulan bir kısım zatlar onları okumak istediler ve okudular; hayat-ı ebediyelerine tam bir tiryak olduğunu hakkalyakîn gördüler, kendilerine istinsah ettiler.

Səs yoxdur