Meyve Risalesi | Dördüncü Mesele | 22
(21-24)

Herbir dâirede, herbir insanın bir nevi’ vazifesi bulunabilir. Fakat en küçük dâirede, en büyük ve ehemmiyetli ve dâimi vazife var. Ve en büyük dâirede, en küçük ve muvakkat arasıra vazife bulunabilir. Bu kıyas ile (küçüklük ve büyüklük mâkûsen mütenâsib) vazifeler bulunabilir. Fakat, büyük dâirenin câzibedarlığı cihetiyle, küçük dairedeki lüzumlu ve ehemmiyetli hizmeti bıraktırıp; lüzumsuz, mâlâyâni ve âfâki işlerle meşgul eder. Sermâye-i hayatını boş yerde imha eder. O kıymetdar ömrünü, kıymetsiz şeylerde öldürür. Ve bazen bu harb boğuşmalarını merak ile tâkib eden, bir tarafa kalben tarafdar olur. Onun zulümlerini hoş görür. Zulmüne şerik olur.

Birinci noktaya cevap ise: Evet, bu cihan harbinden daha büyük bir hâdise ve bu zemin yüzündeki hâkimiyet-i âmme dâvasından daha ehemmiyetli bir dâva, herkesin ve bilhassa Müslümanların başına öyle bir hâdise ve öyle bir dâva açılmış ki: Her adam, eğer Alman ve İngiliz kadar kuvveti ve serveti olsa ve aklı da varsa, O tek dâvayı kazanmak için bilâtereddüd sarfedecek. İşte o dâva ise, yüzbin meşahir-i insaniyenin ve hadsiz nev’i beşerin yıldızları ve mürşidlerinin müttefikan,

Ses Yok