bu asrımızda Nur ismiyle müsemma olan Risale-i Nur’un şahs-ı manevîsi mazhar olmuştur. O nurlar ki; zulmetten ayrılmak istemeyen yarasa tabiatlı, gaflet uykusuyla gündüzünü gece yapan, sefahetperest, aklı gözüne inmiş, zulmette kalarak gözü görmez olanlara ve yolunu şaşıranlara karşı projeksiyon gibi nurlarını iman hakikatlarına tevcih ederek sırat-ı müstakimi büsbütün kör olmayanlara gösteriyor. Nur topuzunu ehl-i küfür ve münkirlerin başına vurup:
Ya aklını başından çıkar at, hayvan ol. Yahutta aklını başına al, insan ol, diyor. İlim bir nur olduğuna göre, Risale-i Nur’un ilme olan en derin vukufunu gösterecek biriki delile kısaca işaret ederiz:
Evvelâ: Şunu hatırlamalıyız ki; Risale-i Nur başka kitabları değil, yalnız Kur’an-ı Kerim’i üstad olarak tanıması ve ona hizmet etmesi itibariyle makbuliyeti hakkında bizim bu mevzuda söz söylememize hacet bırakmıyor. Biz ancak ilim erbabı nazarında, Risale-i Nur’un değerini belirtmek için deriz ki: Risale-i Nur şimdiye kadar hiç bir ilim adamının tam bir vuzuh ile isbat edemediği en muğlak mes’eleleri,