Bediüzzaman'ın, Rus
kumandanına ayağa
kalkmadığını yazan
ABDURRAHİM ZAPSU
Bediüzzaman'ın Rusya'da esarette iken, kampı teftişe gelen kumandana ayağa kalkmaması hadisesini ilk defa basında duyuran Abdurrahim Zapsu'dur.
Hadise, l9l7 yılında, Moskova'nın kuzeydoğusundaki Volga nehri kenarında Kosturma'da cereyan etmiştir. O yıllarda Hazar Denizinde, Nargin Adasında esir olan Abdurrahim Zapsu, hadiseyi bir subaydan dinlemiştir.
Aradan otuz sene geçmesine rağmen, Bediüzzaman hadiseyi hiç kimseye anlatmamıştır. Abdurrahim Zapsu'nun l948 yılında Ehl-i Sünnet mecmuasında hadiseyi anlatan makalesini kendisine okuyanlara Bediüzzaman şöyle demiştir.
Bediüzzaman hâdiseyi doğruluyor
"O esaret hadisesinin aslı doğrudur. Fakat şahidim olmadığından tafsilen beyan etmemiştim. Yalnız bir manganın beni idam etmek için geldiğini bilmiyordum, sonra anladım. Ve Rus kumandanı tarziye için Ruşça birşeyler söyledi, ben bilmedim. Demek, hazır bulunan ve bu hadiseyi gazeteye ihbar eder Müslüman Yüzbaşı anlamış ki, kumandan tekrar tekrar 'affet' demiş."
Zapsu'nun iki şiiri
Abdurrahim Zapsu'nun İslâmî sahadaki birçok eseri yanında, güzel şiirleri de vardır. Bir münâcatında şöyle demektedir:
Ulu Rabbim, bizi affet, ne kadar noksanız.
Aciziz kulluğu yapmakta, evet, insanız.
Tanırız, ümmetiyiz, Ahmed'ine hayrânız.
Gönül ümitle dolu; ağlıyoruz, nâlânız.
Başka bir güzel manzumesi:
Selâhaddin-i Eyyubî'lerin, Târık'ların nerede?
Uyan ey âlem-i İslâm, sana gafil diyen vardır.
Evet, silkin bu cehlinden, sana cahil diyen vardır.
Cihana ilmi öğrettin, neden cehlin esirisin.
Senin nurunla âlem, ilmi öğrendi, terakkîler.
Senin mahsûl-ü feyzindir, temeddünler, taharrîler.
Hani Sıddîk u Faruk'un, hani Osmân, hani Haydar!
Gazâlilerle Râzîler, ne oldu İbni Sinâlar!
Hani Osman Gazi'ler, büyük fatih'lerin nerede?
O Yavuz'lar ne oldu, nerede kaldı azm ile iman?
Neden ilmi bıraktın, bunu mu emrediyor Kur'ân?