Son Şahitler | İstanbul Şâhitleri(I) | 20
(1-23)

İSMAİL HAKKI İZMİRLİ

 

İsmail Hakkı İzmirli (l868-l946). İzmirli İsmail Hakkı dinî, felsefî ilimlere ait eserleriyle ve çalışmalarıyla tanınan, yakın tarihimizin büyük âlimlerindendi. İzmir'de dünyaya gelen İsmail Hakkı, Rus harblerinde vurulan Yedek Yüzbaşı Hasan Efendinin oğluydu.

 

Darü'l-Hikmeti'l-i İslâmiye âzası

İzmir Rüştiyesini bitirdikten sonra İstanbul'da tahsiline devam etmişti. Darül muallimin-i âliyenin edebiyat kısmından birincilikle mezun olmuştu. Bir müddet de Fen Fakültesine devam etmişti. Çeşitli mekteplerde dersler okutmuştu. Edebiyat ve İlahiyat Fakültelerinde müdürlük yaptı. Mülkiye ve muallim mekteplerinde de dersler okutmuştu.

İzmirli İsmail Hakkı'nın yüz kadar yazdığı eseri bulunmaktadır. Büyük bir kütüphanesi vardı. Kitaplarını Süleymaniye Kütüphanesine bağışlamıştı. Kitapları Süleymaniye Kütüphanesinin İzmirli İsmail Hakkı bölümündedir. Buradaki kitaplarının tamamı üçbin yediyüz cilt kadardır. Bunların içinde, Bediüzzaman'ın eski kitaplarının hemen ekserisi bulunmaktadır.

3l Ocak l946 Perşembe günü akşamı Ankara'da vefat etmişti. Hacı Bayram Camiinde cenaze namazı kılındaktan sonra Cebeci Asrî Mezarlığında toprağa verilmişti.

Vefatından sonra gazetelerde hakkında çeşitli yazılar çıkmıştı. Bunlardan Mehmed Akif Ersoy'un damadı Ömer Rıza Doğrul 2 Şubat l946 tarihli Cumhuriyet gazetesinde bir yazı neşretmişti. Doğrul, "İsmail Hakkı İzmirli" başlıklı yazısının sonunu şöyle bitiriyordu:

"Kendisini otuz beş yıl önce Mehmed Akif'in muhitinde, Babanzade Ahmed Naim'le, Ferid Kam'la birlikte tanımak şerefini kazanmış ve onun iltifat ve teveccühü ile karşılanmıştım. Kendisi, Mehmed Akif muhitinin en belli başlı erkânındandı ve o meclis, İzmir'siz tamamlanamazdı. Onların hepsi Allah'ın rahmetine kavuştular. Nihayet o da, o meclisi bam başka bir âlemde tamamlamak üzere onlara katıldı. Ve onlar gibi o da bizi öksüz bıraktı.

"Türk milletine ve İslâm âlemine başsağlığı dileriz."

Radyo gazetesi muharriri Nureddin Artam da İsmail Hakkı İzmirli'nin ölümü münasebetiyle şu beyti söylemişti:

"Hakkıyı Hakka eyledik îsâl,

Ona hasret çekerdi İbni Kemal,

Yürüdü Hakka, Hakkı İzmirli

Çekeriz biz de şimdi İsm-i Celal."

Eserlerinden bazıları şunlardı:

Maani-i Kur'ân, Yeni İlm-i Kelam, Usul-ı Fıkıh Dersleri, İlm-i Hilaf, Din Dersleri, Siyer-i Nebeviye-i Celile, Garb Filozoflarıyla Şark Filozofları Arasında Bir mukayese, Fenn-i Menahiç, Şeyh ebi Bekir-i Razi, Mutasavvife Sözleri mi?, Gazilere Armağan ve Angilikan Kilisesine Cevap.

İzmirli İsmail Hakkı eserlerinden dolayı maarif vekaletinden takdirname aldığı gibi, Fransa devleti tarafından da kendisine akademi nişanı verilmişti.

İzmirli, verdiği dersleri pek heyecanlı bir şekilde ağlatırdı. Bitmeyen bir ilim heyecanı taşırdı. Gayet güzel dersler anlatırdı. Onun derslerini anlamayan hemen hemen yoktu. İslâm tarihini yaşayarak anlatırdı. Kendisini dinleyen talebelerini bazı zamanlar da anlatırdı. İslâm tarihini anlatırken talebeler dersin tafsilatlı olmasını istedikleri zaman onlara cevaben:

"Benden mufassal istemeyin, mevsuk isteyin!" derdi.

"İzmirli" adıyla tanınan Hafız İsmail Hakkı, Dârü'l-Hikmeti'l İslamiye'de âzâlık da yapmıştı.

Hüdâ hepsine rahmetler eylesin.

Ses Yok