Lemalar | Yirminci Lema | 155
(148-158)

ALTINCI SEBEB: Ehl-i hakkın ihtilâfı, nâmerdliklerinden, himmetsizliklerinden, hamiyetsizliklerinden olmadığı gibi; gafletli ehl-i dünyanın ve ehl-i dalâletin, hayat-ı dünyeviyeye âid işlerde samimane ittifakları dahi merdlikten, hamiyetten, himmetten değildir. Belki, ehl-i hakkın ekseriyetle âhirete âid olan faideleri düşünmekle, o ehemmiyetli ve kesretli mes’elelere hamiyeti, himmeti, merdliği inkısam eder. Hakîki sermaye olan vaktini bir mes’eleye sarfetmediği için, meslekdaşlarıyla ittifakı muhkemleşmiyor. Çünkü mes’eleler çok, dâire dahi geniştir. Gafletli ehl-i dünya ise, yalnız hayat-ı dünyeviyeyi düşündüklerinden, bütün hissiyatiyle ve ruh u kalbiyle şiddetli bir sûrette hayat-ı dünyeviyeye âid mes’elelere sarılır. Ve o mes’elede ona yardım edene kuvvetli yapışır. Ve hakîkat nokta-i nazarında beş paraya değmeyen ve ehl-i hak ona on para kıymet vermeyen mes’elelere, divâne olmuş elmasçı bir yahudinin beş paralık cam parçasına beş lira fiat verdiği gibi, beş yüz lira kıymetindeki vaktini o mes’eleye hasreder. Elbette bu kadar fiat verip ve şiddetli hissiyat ile sarılmak, bâtıl yolunda dahi olsa samîmi bir ihlâs olduğundan; o mes’elede muvaffak olur ve ehl-i hakka galebe eder. Bu galebe neticesinde ehl-i hak zillete ve mahkûmiyete ve tasannua ve riyaya düşüp, ihlâsı kaybeder. O nâmerd, himmetsiz, hamiyetsiz bir kısım ehl-i dünyaya dalkavukluk etmeğe mecbûr olur.

Ey ehl-i hak! Ey hakperest ehl-i şerîat ve ehl-i hakîkat ve ehl-i tarikat! Bu müdhiş maraz-ı ihtilâfa karşı birbirinizin kusurunu görmeyerek, yekdiğerinizin ayıbına karşı gözünüzü yumunuz!

edeb-i Fürkanî ile edebleniniz! Ve hâricî düşmanın hücumunda dahilî münakaşatı terketmek ve ehl-i hakkı sukuttan ve zilletten kurtarmayı en birinci ve en mühim bir vazife-i uhreviye telakki edip, yüzer Âyât ve Ehadîs-i Nebeviyenin şiddetle emrettikleri uhuvvet, muhabbet ve teâvünü yapıp; bütün hissiyatınızla ehl-i dünyadan daha şiddetli bir sûrette meslekdaşlarınızla ve dindaşlarınızla ittifak ediniz.. yâni, ihtilâfa düşmeyiniz. Böyle küçük mes’eleler için kıymetdar vaktimi sarfetmekten ise, o çok kıymetli vaktimi zikir ve fikir gibi kıymetdar şeylere sarfedeceğim deyip çekilerek, ittifakı zaîfleştirmeyiniz. Çünkü bu ma’nevî cihada küçük mes’ele zannettiğiniz, çok büyük olabilir. Bir neferin, bir saatte mühim ve husûsi şerâit dahilindeki nöbeti bir sene ibadet hükmüne ba’zan geçmesi gibi; bu ehl-i hakkın mağlubiyeti zamanında, ma’nevî mücâhede mesailinde,

Səs yoxdur