Birinci Makam
Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam, bana dedi: “Namaz iyidir. Fakat, hergün hergün beşer def’a kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor.”
O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor ve ona baktım gördüm ki; tenbellik kulağıyla, şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zât, o sözü, bütün nüfus-u emmârenin nâmına söylemiş gibidir veya söylettirilmiştir. O zaman ben dahi dedim: “Mâdem nefsim emmâredir. Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez. Öyle ise, nefsimden başlarım.”Dedim: Ey nefis! Cehl-i mürekkeb içinde, tenbellik döşeğinde, gaflet uykusunda söylediğin şu söze mukabil “BEŞ İKAZ”ı benden işit...
BİRİNCİ İKAZ: Ey bedbaht nefsim! Acaba ömrün ebedî midir! Hiç kat’î senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın! Sana usanç veren, tevehhümü ebediyyettir. Keyf için, ebedî dünyada kalacak gibi nazlanıyorsun. Eğer anlasa idin ki, ömrün azdır, hem faidesiz gidiyor. Elbette onun yirmidörtten birisini, hakikî bir hayat-ı ebediyyenin saadetine medâr olacak bir güzel ve hoş ve rahat ve rahmet bir hizmete sarfetmek; usanmak şöyle dursun, belki ciddî bir iştiyak ve hoş bir zevki tahrike sebeb olur...