Şu âyetin hazinesinden bir zerreye işaret edecektir.
[Şu âyetin pek büyük hazinesinden bir miskal zerre miktarında, yâni zerre sandukçasında olan cevheri gösterir ve zerrenin hareket ve vazifesinden bir nebze bahseder. Şu maksad, bir “Mukaddime” ile “Üç Nokta”dan ibarettir.]
Tahavvülât-ı zerrat, Nakkaş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitab-ı kâi-natta yazdığı âyât-ı tekvîniyyenin hengâmındaki ihtizazâtı ve cevelâ-nıdır. Yoksa; Maddiyyûn ve Tabiiyyûnların tevehhüm ettikleri gibi te-sadüf oyuncağı ve karışık, mânâsız bir hareket değildir. Çünki: :Bütün mevcûdât gibi zerreler ve herbir zerre, mebde’-i hareketinde “Bismillâh”der. Çünki: Nihayetsiz, kuvvetinden fazla yükleri kaldırır ve buğday tanesi kadar bir çekirdeğin koca bir çam ağacı gibi bir yükü omzuna alması gibi...