Sözler | OtuzBirinci Söz | 576
(559-589)

Elcevap:

Birinci müşkülünüz: Otuz adet Sözlerde tafsilen halledilmiştir. Yalnız şurada Zât-ı Ahmediyyenin (A.S.M.) kemalâtına ve delâil-i Nübüvvetine ve o Mi’rac-ı âzama en elyak O olduğuna icmalî işaretler nev’inde, bir muhtasar fihriste gösteriyoruz. Şöyle ki:

Evvelâ: Tevrat, İncil, Zebur gibi Kütüb-ü Mukaddeseden, pek çok tahrifata mâruz oldukları halde, şu zamanda dahi, Hüseyin-i Cisrî gibi bir muhakkik, Nübüvvet-i Ahmediyyeye (A.S.M.) dair, yüzondört işârî beşaretleri çıkarıp “Risale-i Hamîdiyye”de göstermiştir.

Sâniyen: Tarihçe sabit, Şık ve Satih gibi meşhur iki kâhinin, Nübüvvet-i Ahmediyyeden (A.S.M.) biraz evvel, nübüvvetine ve âhir-zaman peygamberi O olduğuna beyânatları gibi; çok beşaretler, sahih bir sûrette tarihen nakledilmiştir.

Sâlisen: Velâdet-i Ahmediyye (A.S.M.) gecesinde Kâbedeki sanemlerin sukutiyle, Kisra-yı Farisin saray-ı meşhuresi olan Eyvânı inşikak etmesi gibi, irhasat denilen yüzer hârika, tarihçe meşhurdur.

Râbian: Bir orduya parmağından gelen suyu içirmesi ve câmide bir cemaat-ı azîme huzurunda, kuru direğin, minberin naklinden dolayı müfârekat-ı Ahmediyyeden (A.S.M.) deve gibi enîn ederek ağlaması;


nassı ile, şakk-ı kamer gibi, muhakkiklerin tahkikatiyle bine bâliğ mu’cizâtla serfiraz olduğunu tarih ve siyer gösteriyor.

Hâmisen: Dost ve düşmanın ittifakıyla ahlâk-ı hasenenin şahsında en yüksek derecede ve bütün muamelâtının şehadetiyle secaya-yı sâmiyye, vazifesinde ve tebliğatında en âli bir derecede ve Din-i İslâmdaki mehâsin-i ahlâkın şehadetiyle, şeriatında en âli hisal-ı hamîde, en mükemmel derecede bulunduğuna ehl-i insaf ve dikkat tereddüt etmez.

Sâdisen: Onuncu Sözün İkinci İşaretinde işaret edildiği gibi: Ulûhiyyet, mukteza-yı hikmet olarak tezahür istemesine mukabil, en âzamî bir derecede Zât-ı Ahmediyye (A.S.M.) dinindeki âzamî ubûdiyyetiyle en parlak bir derecede göstermiştir. Hem Hâlık-ı âlem’in nihayet kemâldeki cemâlini bir vasıta ile göstermek, mukteza-yı hikmet ve hakîkat olarak istemesine mukabil; en güzel bir sûrette gösterici ve târif edici, bilbedâhe O Zâttır.

Səs yoxdur