Sözler | Otuzİkinci Söz | 648
(590-652)

Kerîm-i Mutlak, ona dünyadaki meşrû ve ubûdiyetkârane muhabbetin neticesi olarak Cennet’te, Cennetin yetmiş ayrı ayrı envâ-ı zînet ve letâfetinin nümûneleri olan yetmiş muhtelif hulleyi giydirip, nefisteki bütün hâsseleri memnun edecek, okşayacak yetmiş envâ-ı hüsün ile vücûdunu süslendirip; herbiri, ruhlu küçük birer cennet hükmünde olan hûrîleri, o dâr-ı bekada vereceği, pekçok âyât ile tasrih ve isbat edilmiştir.

Hem dünyada gençliğe muhabbet, yâni ibâdette gençlik kuvvetini sarfetmenin neticesi: Dâr-ı saadette ebedî bir gençliktir.

ÜÇÜNCÜ İŞARET: Refika-i hayatına meşrû dairesinde, yâni, lâtif şefkatine, güzel hasletine, hüsn-ü sîretine binaen samimî muhabbet ile, refika-i hayatını da nâşizelikten, sâir günahlardan muhafaza etmenin netice-i uhreviyyesi ise: Rahîm-i Mutlak, o refika-i hayatı, hurîlerden daha güzel bir sûrette ve daha zînetli bir tarzda, daha cazibedâr bir şekilde, ona dâr-ı saadette ebedî bir refika-i hayatı ve dünyadaki eski maceraları birbirine mütelezzizane nakletmek ve eski hatıratı birbirine tahattur ettirecek enîs, lâtif, ebedî bir arkadaş, bir muhib ve mahbub olarak verileceğini vâdetmiştir. Elbette vâdettiği şeyi kat’î verecektir.

DÖRDÜNCÜ İŞARET: Valideyn ve evlâda muhabbet-i meşrûanın neticesi: (Nass-ı Kur’an ile) Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, onların makamları ayrı ayrı da olsa yine o mes’ûd âileye sâfi olarak lezzet-i sohbeti, cennete lâyık bir hüsn-ü muaşeret sûretinde, dâr-ı bekada ebedî mülâkat ile ihsan eder. Ve onbeş yaşına girmeden, yâni hadd-i bülûğa vasıl olmadan vefat eden çocuklar,



ile tâbir edilen Cennet çocukları şeklinde ve Cennete lâyık bir tarzda gayet süslü, sevimli bir sûrette, onları Cennette dahi peder ve validelerinin kucaklarına verir. Veledperverlik hislerini memnun eder. Ebedî o zevki ve o lezzeti onlara verir. Zira çocuklar sinn-i teklife girmediklerinden; ebedî, sevimli, şirin çocuk olarak kalacaklar. Dünyadaki her lezzetli şeyin en âlâsı Cennette bulunur. Yalnız çok şirin olan veledperverlik, yâni çocuklarını sevip okşamak zevki -cennet tenasül yeri olmadığından- Cennette yoktur zannedilirdi. İşte bu sûrette o dahi vardır. Hem en zevkli ve en şirin bir tarzda vardır. İşte kabl-el-büluğ evlâdı vefat edenlere müjde...

BEŞİNCİ İŞARET: Dünyada “Elhubbu fillâh” hükmünce Sâlih ahbablara muhabbetin neticesi: cennette


ile tâbir edilen:

Səs yoxdur