Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 140
(30-149)

Yoksa, burada kumandan iken, orada bir neferden istimdâd-ı nur etmeye muztar kalacaksınız. Bu dünya-yı deniyye, şan ve şerefiyle öyle bir meta’ değil ki, aklı başındaki insanları işbâ etsin, tatmin etsin ve maksûd-u bizzat olsun.

4— Bu millet-i İslâmın cemâatleri, her ne kadar bir cemâat namazsız kalsa, hattâ fâsık da olsa, yine başlarındakini mütedeyyin görmek ister. Hattâ umum Kürdistan’da, umum me’murlara dâir en evvel sordukları suâl bu imiş:

— Acaba namaz kılıyorlar mı? derler, namaz kılarsa mutlak emniyet ederler; kılmazsa, ne kadar muktedir olsa nazarlarında müttehemdir.

Bir zaman, Beytüşşebab aşairinde isyan vardı. Ben gittim sordum:

— Sebeb nedir?

Dediler ki:

— Kaymakamımız namaz kılmıyordu; öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz? Halbuki bu sözü söyliyenler de namazsız, hem de eşkiya idiler.

5— Enbiyânın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garbda gelmesi Kader-i Ezelinin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak dîn ve kalbdir; akıl ve felsefe değildir. Mâdem Şarkı intibaha getirdiniz.. fıtratına muvafık bir cereyan veriniz. Yoksa sa’yiniz ya hebâen-mensûra gider veya sathî kalır.

6— Hasmınız ve İslâmiyet düşmanı İngiliz, dindeki kayıdsızlığınızdan pek fazla istifade ettiler ve ediyorlar. Hattâ diyebilirim ki; Yunan kadar İslâma zarar veren, dinde ihmalinizden istifade eden insanlardır. Maslahat-ı İslâmiye ve selâmet-i millet nâmına bu ihmali, a’mâle tebdil etmeniz gerektir. Görülüyor ki; ittihatçıların o kadar azm ü sebat ve fedakârlıklariyle; hattâ, İslâmın şu intibahına da sebeb oldukları halde, bir kısmı dinde lâubalilik tavrını gösterdikleri için, dahildeki milletten nefret ve tezyif gördüler. Hariçteki İslâmlar, dindeki ihmâllerini görmedikleri için, onlara takdir ve hürmet verdiler ve veriyorlar.

7— Âlem-i küfür; bütün vesâitiyle ve medeniyetiyle, felsefesiyle, fünûniyle, misyonerleriyle; Âlem-i İslâma hücum ve maddeten uzun zamandan beri galebe ettikleri halde; Âlem-i İslâma dînen galebe edemedi.

Səs yoxdur