Meyve Risalesi | Üçüncü Mesele | 18
(14-20)

Yine sizinle görüşeceğiz." lisan-ı hâl ile dediklerinden; aldığın hadsiz sevinçler ve ferahları îman bu dünyada dahi vermesiyle isbat eder ki: "Îman hakikatı öyle bir çekirdektir ki, eğer tecessüm etse, bir Cennet-i hususiye ondan çıkar; o çekirdeğin şecere-i tûbâsı olur". dedim.

O muannid döndü dedi:

"Hiç olmazsa hayvan gibi hayatımızı keyf ve lezzetle geçirmek için, sefâhet ve eğlencelerle bu ince şeyleri düşünmeyerek yaşayacağız." Cevaben dedim:

"Hayvan gibi olamazsın. Çünki, hayvanın mazi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten elemler ve teessüfler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir. Lezzetini tam alır. Rahatla yaşar, yatar. Hâlikına şükreder. Hatta kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister. Fakat, o his dahi gider. O elemden de kurtulur. Demek en büyük bir rahmet, bir şefkat-i İlâhiyye, gaybı bildirmemektedir. Ve başa gelen şeyleri setretmektedir. Hususan mâsum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir.

Fakat ey insan! Senin, mazi ve müstakbelin, akıl cihetiyle bir derece gaybilikten çıkmasıyla, setr-i gayptan hayvana gelen istirahatten tamamen mahrumsun.

Ses Yok