Geçmişten çıkan teessüfler, elim firaklar ve gelecekten gelen korkular ve endişeler, senin cüz’i lezzetini hiçe indirir. Lezzet cihetinde yüz derece hayvandan aşağı düşürür. Mâdem hakikat budur. Ya aklını çıkar at, hayvan ol kurtul! Veya aklını îmanla başına al, Kur’an’ı dinle.. yüz derece hayvandan ziyade bu fâni dünyada dahi sâfi lezzetleri kazan!..." diyerek onu ilzam ettim.
Yine o mütemerrid şahıs döndü dedi:
"Hiç olmazsa ecnebi dinsizleri gibi yaşarız."
Cevaben dedim:
"Ecnebi dinsizleri gibi de olamazsın. Çünki onlar bir peygamberi inkâr etse, diğerlerine inanabilirler. Peygamberleri bilmese de Allah’a inanabilir. Onu da bilmezse kemâlâta medar bâzı seciyeleri bulunabilir. Fakat bir Müslüman, en âhir ve en büyük ve dini ve dâveti umumî olan âhir zaman Peygamberi Aleyhissalâtü Vesselâmı inkâr etse ve zincirinden çıksa, daha hiçbir peygamberi hattâ Allah’ı kabul etmez. Çünki bütün peygamberleri ve Allah’ı ve kemâlâtı O’nunla bilmiş. Onlar, O’nsuz kalbinde kalmaz. Bunun içindir ki, eskiden beri her dinden İslâmiyete giriyorlar.