Meyve Risalesi | Sekizinci Mesele | 66
(60-88)

Ve ettiğiniz bütün iyilikleriniz muhafaza edilmiş; mükâfatlarını göreceksiniz." diye, îmân-ı âhiret onlara öyle bir teselli ve inşirah verir ki; herbirinin yüz ihtiyarlık birden başlarına toplansa onları me’yus etmez.

Nev’i insanın üçten birisini teşkil eden gençler; Hevesatları galeyanda, hissiyata mağlub cür’etkâr akıllarını her vakit başına almayan o gençler âhiret îmanını kaybetseler ve Cehennem azâbını tahattur etmezlerse, hayat-ı içtimaîyede, ehl-i namusun malı ve ırzı ve zaif ve ihtiyarların rahatı ve haysiyeti tehlikede kalır. Bazı, bir dakika lezzeti için bir mes’ud hanenin saadetini mahveder; ve bu gibi hapiste dörtbeş sene azab çeker. Canavar bir hayvan hükmüne geçer.

Eğer, îmân-ı âhiret onun imdadına gelse, çabuk aklını başına alır. "Gerçi hükûmet hafiyeleri beni görmüyorlar ve ben onlardan saklanabilirim. Fakat, Cehennem gibi bir zindanı bulunan bir Padişah-ı Zülcelâl’in melâikeleri beni görüyorlar ve fenalıklarımı kayd ediyorlar. Ben başı boş değilim ve vazifedar bir yolcuyum. Ben de onlar gibi ihtiyar ve zaif olacağım." diye birden, zulmen tecâvüz etmek istediği adamlara karşı bir şefkat, bir hürmet hissetmeye başlar. Bu mânanın dahi Risale-i Nur’da bürhanlarıyle îzahına iktifaen kısa kesiyoruz.

Ses Yok