Meyve Risalesi | Onuncu Mesele | 118
(101-129)

Hem meselâ: Asâyı Mûsa gibi çok hikmetleri ve faideleri bulunan kıssa-i Mûsa’nın (A.S) ve sair enbiyânın (Aleyhimüsselam) kıssalarını çok tekrarında, Risalet-i Ahmediyenin (A.S.M) hakkaniyetine bütün enbiyânın nübüvvetlerini bir hüccet gösterip onların umumumu inkâr edemeyen, bu Zât’ın risâletini hakikat noktasında inkâr edemez hikmetiyle ve herkes her vakit bütün Kur’an’ı okumaya muktedir ve muvaffak olamadığından her bir uzun ve mutavassıt sûreyi birer küçük Kur’an hükmüne getirmek için ehemmiyetli erkân-ı îmâniye gibi o kıssaları tekrar etmesi, değil israf, belki muktezayı belâğattır ve hâdise-i Muhammediye (A.S.M), bütün beni Âdemin en büyük hâdisesi ve kâinatın en azametli mes’elesi olduğunu ders vermektir.

Evet Kur’an’da, Zât-ı Ahmediyeye en büyük makam vermek ve dört erkân-ı îmâniyeyi içine almakla rüknüne denk tutulan Risalet-i Muhammediye (A.S.M), kâinatın en büyük hakikatı ve Zât-ı Ahmediye (A.S.M), bütün mahlûkatın en eşrefi ve hakikat-ı Muhammediye (A.S.M), tâbir edilen küllî şahsiyet-i mâneviyesi ve makam-ı kudsîsi,

Ses Yok