Meyve Risalesi | Onuncu Mesele | 121
(101-129)
BU ONUNCU MES’ELEYE BİR HÂTİME OLARAK İKİ HÂŞİYE

Birincisi: Bundan oniki sene evvel işittim ki, en dehşetli ve muannid bir zındık Kur’an’a karşı suikasdını tercümesiyle yapmağa başlamış ve demiş ki: "Kur’an tercüme edilsin.. tâ, ne mal olduğu bilinsin." Yâni lüzumsuz tekraratı herkes görsün ve tercümesi O’nun yerinde okunsun diye dehşetli bir plân çevirmiş. Fakat Risale-i Nur’un cerhedilmez hüccetleri kat’i isbat etmiş ki; "Kur’an’ın hakiki tercümesi kabil değil ve lisan-ı nahvî olan lisan-ı Arabî yerinde, Kur’an’ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisan muhafaza edemez ve herbir harfi, on adetten bine kadar sevab veren kelimat-ı Kur’aniyenin mu’cizâne ve cem’iyetli tâbirlerinin yerini, beşerin âdî ve cüz’i tercümeleri tutamaz. O’nun yerinde câmilerde okunmaz." diye Risale-i Nur her tarafta intişariyle o dehşetli plânı akim bıraktı.

Ses Yok