Öyle de: O makine dahi, ondan maksud neticeleri tam tamına göstermesiyle, lisan-ı hâliyle ustasını tebrik eder, alkışlar Her zîhayat ve herşey böyle bir makinadır. Ustasını tebriklerle alkışlar.
İkinci Kısım Hikmetleri ise: Zîhayatın ve zîşuurun nazarlarına bakar. Onlara şirin bir mütalâagâh, birer kitab-ı mârifet olur. Mânalarını, zîşuurun zihinlerinde ve sûretlerini, kuvve-i hâfızalarında ve elvah-ı misaliyede ve âlem-i gaybın defterlerinde daire-i vücudda bırakıp, sonra âlem-i şehadeti terkeder, âlem-i gayba çekilir. Demek, sûrî bir vücudu bırakır, mânevî ve gaybî ve ilmî çok vücutları kazanır.
Evet, madem Allah var ve ilmi ihâta eder. Elbette adem, îdam, hiçlik, mahv, fena; hakikat noktasında ehl-i îmânın dünyasında yoktur ve kâfirlerin dünyaları ademle, firakla, hiçlikle, fânilikle doludur. İşte bu hakikatı, umumun lisanında gezen bu gelen darb-ı mesel ders verip, der: "Kimin için Allah var, ona herşey var ve kimin için yoksa, herşey ona yoktur.. hiçtir."
Elhasıl: Nasılki îman, ölüm vaktinde insanı îdam-ı ebediden kurtarıyor; öyle de: Herkesin hususî dünyasını dahi îdamdan ve hiçlik karanlıklarından kurtarıyor.