Tarihçe-i Hayat | Dördüncü Kısım - Kastamonu Hayatı | 395
(281-398)

yüzer icmâ ve yüzer tevatür kuvvetinde bir katiyetle senin vücûb-u vücûduna ve Senin Vahdaniyyet ve Ehadiyyetine şehâdet edip, ihbar ediyorlar. Mu’cizat ve keramât ve yakînî bürhanlariyle, haberlerini isbat ediyorlar.

Evet kalblerde, perde-i gaybda ihtar edici bir zâta bakan hiç bir hâtırat-ı gaybiye ve ilham edici bir zâta baktıran hiç bir ilhamat-ı sâdıka ve hakkalyakîn sûretinde sıfât-ı kudsiye ve esmâ-i hüsnânı keşfeden hiçbir îtikad-ı yakîne.. ve enbiya ve evliyada; bir Vâcibül-Vücûdun envarını aynelyakîn ile müşahede eden hiçbir nurânî kalb ve asfiya ve sıddîkînde, bir Hâlık-ı Külli Şey’in âyât-ı Vücûbunu ve berâhin-i vahdetini ilmelyakîn ile tasdik eden, isbat eden hiç bir münevver akıl yoktur ki, senin Vücûb-u vücûduna ve sıfât-ı kudsiyene ve senin vahdetine ve ehadiyyetine ve esmâ-i hüsnâna şehâdet etmesin, delâleti bulunmasın ve işâreti olmasın. Ve bilhassa, bütün enbiya ve evliya ve asfiya ve sıddîkînin İmâmı ve reisi ve hulâsası olan Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın ihbarını tasdik eden hiç bir mu’cizat-ı bâhiresi.. ve hakkaniyetini gösteren hiç bir hakîkat-ı âliyesi.. ve bütün mukaddes ve hakîkatlı kitabların hulâsatül-hulâsası olan Kur’ân-ı Mu’cizül-Beyân’ın hiçbir âyet-i tevhidiye-i katıası.. ve mesâil-i îmaniyeden hiç bir mes’ele-i kudsiyesi yoktur ki, senin Vücûb-u vücûduna ve kudsî sıfatlarına ve senin vahdetine ve ehadiyyetine ve Esmâ ve Sıfâtına şehâdet etmesin ve delâleti olmasın ve işâreti bulunmasın!..

Hem, nasıl ki bütün o yüz binler muhbir-i sâdıklar, mu’cizatlarına ve kerâmatlarına ve hüccetlerine istinad ederek, senin varlığına ve birliğine şehâdet ederler; öyle de: Her şeye muhit olan Arş-ı Âzamın külliyat-ı umurunu idareden, tâ kalbin gâyet gizli ve cüz’î hâtıratını ve arzularını ve duâlarını bilmek ve işitmek ve idare etmeye kadar cereyan eden Rubûbiyyetinin derece-i haşmetini ve gözümüz önünde hadsiz muhtelif eşyayı birden îcad eden hiç bir fiil bir fiile; bir iş, bir işe mâni olmadan, en büyük bir şeyi, en küçük bir sinek gibi kolayca yapan kudretinin derece-i azametini icmâ ile, ittifak ile ilân ve ihbar ve isbat ediyorlar.

Dinle
-