Konferans | Konferans | 35
(1-57)
Merhum Hasan Feyzi, nurlardan aldığı hakikat dersini, nurlara işaret ederek güzel tanzim etmiş. Lâhika’ya girsin.
Said Nursî
Güzel oku! Her zerrede coşkun birer mana var,
Derd ehline bu manada canlar sunan eda var.
Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine,
Bir bak hele, her cilâdan üstün olan cilâ var.
Derin, güzel düşünce ile incelersen bunu sen,
Zaîflemiş ruhlar için dağlar gibi gıda var.
Hem dilersen, tükenmeyen sermaye-i serveti,
Aç gözünü Nurlara bak, işte sana tufan gibi gına var.
Beni tanı, yürü kulum yürü diye bizlere,
Her nefeste şefkat ile Rabbimizden nida var.
Duymuş isen bu nidayı her zerrenin dilinden,
Müjde olsun, artık sana cennet denen safa var.
Uzaklara bakma! “Nurlara bak, yürü!” âlem onun âyinesi,
Görmez misin, her yüzünde aynı renkte ziya var.
Bir güneştir her zerrede cilve yapıp parlayan;
Bilmez misin, sende dahi o edadan eda var.
Eller açıp yürü bugün kana kana Risale-i Nur’dan ışık al!
Aşka uyan, nura kanan her zerrede reha var.
Hüner değil; dostu, düşman; yârı ağyar eylemek
Yâdı biliş yapasın ki, ancak dostta vefa var.
Hünerdir ki; yaprak, atlas; toprak, elmas olmalı!
Çünki bir bak, ne yaprakta ne toprakta beka var.
Kısa görüp denizleri damlalara çevirme;
Hakikatta, her damlada gizli birer derya var.
Damla iken aslın senin, dağı taşı aşarsın,
Hem gökleri keşfedersin, sende ey nur, böyle deha var.
Bir noktayı cihan yap, o cihana hâkim ol,
Zira senin bir noktanda, güneş kadar zekâ var!
Her zerrenin kâ’besidir kalbi yine kendine,
Dikkat eyle, herbirinde yine ancak Huda var.
Sakın Feyzi!. Sen gözünü Hak yüzünden ayırma,
Hakkı gören gerçeklere, hakkı kadar atâ var.
(Denizli Kahramanı Merhum)
Hasan Feyzi
Said Nursî
Güzel oku! Her zerrede coşkun birer mana var,
Derd ehline bu manada canlar sunan eda var.
Vermek için parlaklığı, gamlı gönül evine,
Bir bak hele, her cilâdan üstün olan cilâ var.
Derin, güzel düşünce ile incelersen bunu sen,
Zaîflemiş ruhlar için dağlar gibi gıda var.
Hem dilersen, tükenmeyen sermaye-i serveti,
Aç gözünü Nurlara bak, işte sana tufan gibi gına var.
Beni tanı, yürü kulum yürü diye bizlere,
Her nefeste şefkat ile Rabbimizden nida var.
Duymuş isen bu nidayı her zerrenin dilinden,
Müjde olsun, artık sana cennet denen safa var.
Uzaklara bakma! “Nurlara bak, yürü!” âlem onun âyinesi,
Görmez misin, her yüzünde aynı renkte ziya var.
Bir güneştir her zerrede cilve yapıp parlayan;
Bilmez misin, sende dahi o edadan eda var.
Eller açıp yürü bugün kana kana Risale-i Nur’dan ışık al!
Aşka uyan, nura kanan her zerrede reha var.
Hüner değil; dostu, düşman; yârı ağyar eylemek
Yâdı biliş yapasın ki, ancak dostta vefa var.
Hünerdir ki; yaprak, atlas; toprak, elmas olmalı!
Çünki bir bak, ne yaprakta ne toprakta beka var.
Kısa görüp denizleri damlalara çevirme;
Hakikatta, her damlada gizli birer derya var.
Damla iken aslın senin, dağı taşı aşarsın,
Hem gökleri keşfedersin, sende ey nur, böyle deha var.
Bir noktayı cihan yap, o cihana hâkim ol,
Zira senin bir noktanda, güneş kadar zekâ var!
Her zerrenin kâ’besidir kalbi yine kendine,
Dikkat eyle, herbirinde yine ancak Huda var.
Sakın Feyzi!. Sen gözünü Hak yüzünden ayırma,
Hakkı gören gerçeklere, hakkı kadar atâ var.
(Denizli Kahramanı Merhum)
Hasan Feyzi
Ses Yok