Konferans | Konferans | 36
(1-57)
Avrupa’da bulunan mühim bir âlimin manzumeleridir.
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
İstikamet üzre olsun mesleği sevkin bütün,
İstikamet nisbetinde tam gerek şevkin bütün
Zikr ü fikrin uygun olsun rıfk ile vıfkın bütün
Hizmetince olmuyor mu ücretin hakkın bütün
Gayretin mi’yarıdır hep sendeki zevkin bütün
Mü’min-i kâmil isen dinden coşar aşkın bütün
Eskiden vasfındır ey has müslüman sıdkın bütün,
İsm ü resmin ayrı düşsün gayrıdan farkın bütün
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım ;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Ahd-i mü’min: cehdidir hak dinini ihya için.
Cehd-i mü’min: sa’ydir, imanını ihya için
Azm-i mü’min: vakf-ı mevcud, nurunu ibka için
Rezm-i mü’min: bezl-i candır, emrini icra için
Deyn-i mü’min: nar-ı küfrü durmamak itfa için
Din-i mü’min: kinledir her dinsizi imha için.
Vasf-ı mü’min: neşr-i dindir beytini inşa için.
Şan-ı mü’min: hep çalışsın şartını ifa için
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Müslümanım dersin, imanında sağlam sadık ol,
Sıdkına bürhan getir, Hak emrini hep nâtık ol.
Akdini teyid için misakla bağlan, vâsık ol.
İlleti teşhis edip de yap tedavi, hâzık ol.
Fâsık olma, mârık olma, lâhik olma, sâbık ol!
Her cihetten olma dûn, emsaline sen faik ol!
Ehl-i hakka, nur-u hakka, din-i hakka âşık ol!
Sâbıkînin zümresinde kaydın olsun, lâyık ol!
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Gafil olma, müntebih ol, daima ey müslüman,
Aç basarla iç basiret gözlerini her zaman.
Kalbine sığmış senin şu hâkidanla âsuman.
Kendini pek görme âlemlerde dûn u müstehan!
Gerçi nâsut u zemin olmuş sana bir âşiyan,
Lâkin elyak, nazm-ı hakka yine sensin tercüman.
Feyzine müştak felek, manana meftun kudsiyan,
Mutmain ol ki, muinin hep Huda-i Müstean.
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Ey mükerrem Hak kulu, tutmakta kendi nurunu!
Ey mufaddal abd-i âciz, anlayan meş’urunu!
Ey mübeccel cirm-i asgar, borç bilen memurunu!
Ey münevver cism-i ekrem, farkeden makdûrunu!
Ey mümeyyiz akl-ı vâhid, söyleyen meysurunu!
Ey müna’am nefs-i mümtaz, isteyen mevfurunu!
Ey mükemmel ruh-u insan, söyleyen düsturunu!
Ey benim has nur-u didem, ruh-u umdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Hâfız Ali
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
İstikamet üzre olsun mesleği sevkin bütün,
İstikamet nisbetinde tam gerek şevkin bütün
Zikr ü fikrin uygun olsun rıfk ile vıfkın bütün
Hizmetince olmuyor mu ücretin hakkın bütün
Gayretin mi’yarıdır hep sendeki zevkin bütün
Mü’min-i kâmil isen dinden coşar aşkın bütün
Eskiden vasfındır ey has müslüman sıdkın bütün,
İsm ü resmin ayrı düşsün gayrıdan farkın bütün
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım ;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Ahd-i mü’min: cehdidir hak dinini ihya için.
Cehd-i mü’min: sa’ydir, imanını ihya için
Azm-i mü’min: vakf-ı mevcud, nurunu ibka için
Rezm-i mü’min: bezl-i candır, emrini icra için
Deyn-i mü’min: nar-ı küfrü durmamak itfa için
Din-i mü’min: kinledir her dinsizi imha için.
Vasf-ı mü’min: neşr-i dindir beytini inşa için.
Şan-ı mü’min: hep çalışsın şartını ifa için
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Müslümanım dersin, imanında sağlam sadık ol,
Sıdkına bürhan getir, Hak emrini hep nâtık ol.
Akdini teyid için misakla bağlan, vâsık ol.
İlleti teşhis edip de yap tedavi, hâzık ol.
Fâsık olma, mârık olma, lâhik olma, sâbık ol!
Her cihetten olma dûn, emsaline sen faik ol!
Ehl-i hakka, nur-u hakka, din-i hakka âşık ol!
Sâbıkînin zümresinde kaydın olsun, lâyık ol!
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Gafil olma, müntebih ol, daima ey müslüman,
Aç basarla iç basiret gözlerini her zaman.
Kalbine sığmış senin şu hâkidanla âsuman.
Kendini pek görme âlemlerde dûn u müstehan!
Gerçi nâsut u zemin olmuş sana bir âşiyan,
Lâkin elyak, nazm-ı hakka yine sensin tercüman.
Feyzine müştak felek, manana meftun kudsiyan,
Mutmain ol ki, muinin hep Huda-i Müstean.
Ey benim has nur-u didem, ruh-u zübdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Ey mükerrem Hak kulu, tutmakta kendi nurunu!
Ey mufaddal abd-i âciz, anlayan meş’urunu!
Ey mübeccel cirm-i asgar, borç bilen memurunu!
Ey münevver cism-i ekrem, farkeden makdûrunu!
Ey mümeyyiz akl-ı vâhid, söyleyen meysurunu!
Ey müna’am nefs-i mümtaz, isteyen mevfurunu!
Ey mükemmel ruh-u insan, söyleyen düsturunu!
Ey benim has nur-u didem, ruh-u umdem kardaşım;
Nurdan olmuş, nuru bulmuş, nurla dolmuş nurdaşım!
Hâfız Ali
Ses Yok