Kudsi Kaynaklar | Kudsi Kaynaklar | 3
(1-445)
B) Hadîs-i Şerifler;
İkinci olarak, Külliyatta geçen hadîsler ile ilgili olarak şu ihtiyaç söz konusu olmaktadır:
1) Herşeyden önce bu hadîs hangi muteber ve mevsuk kitapta yer almaktadır sorusu karşımıza çıkmaktadır. Çünkü çoğu defa, adı geçen hadîsin, muteber kitaplarda, bilhassa muteber hadîs kitaplarında yer almadığı ve bu sebeple uydurma "mevzu" olduğunu zan ve iddia edilmektedir. "Zan" diyorum çünkü, bazı kimseler bu hadîsin, kendi bildikleri bazı kitaplarda yer almadığı veya bu hadîsin kendi akıllarına uygun olmadığı için "mevzu", yani uydurma olduğunu ileri sürmeye cesaret etmektedirler.
Kitap, bu konudaki ihtiyacı karşılamak için şöyle hareket etmiştir:
Herşeyden önce Külliyatta yer alan hadîslerin genel bir listesi verilmiştir. Daha sonra bu hadîslerin yer aldığı kitaplardaki ifadeler işaret edilmiş ve varsa, aradaki siga farkları belirtilmiştir.
Adı geçen kitaplar İslâm âlimleri tarafından yazılmış olup, asırlarca İslâm dünyasında müslümanların, ve hattâ gayr-ı müslim araştırmacıların itimad ve takdirlerini kazanmış bulunmaktadır.
Daha sonra Külliyatta geçen bir hadîsin belli başlı meşhur ve mevsuk kitaplardan hangisinde yer aldığını göstermiş bulunmaktadır.
2) Meşhur ve mevsuk bir kitapta yer almakla beraber, acaba o hadîs sahih midir sorusuna verilecek cevap da bir ihtiyaçtır.
Sayın müellif bu ihtiyaca cevap vermek için de şöyle hareket etmiştir:
a) Hadîs ilmi hakkında, kitabın baş kısmında geniş bir bilgi sunulmuştur. Bu kısımda hadîs ilmi sahasında genellikle önemli olduğu kabul edilmiş noktalar açıklığa kavuşturulmuştur.
b) Sahih, zayıf, âhad ve mevzu v.b. hadîs mefhumları ele alınmış ve bunlar hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Burada yeri gelmişken belirtelim ki; müellif, hadîs ilmi hakkında bu iki ana mevzuu ele aldıktan ve bu sahada meşhur ve muteber kitaplardan bilgiler aktardıktan sonra, Külliyatta yine bu mevzularda yer alan ifade ve kısımlara da yer vermiştir. Böylece Külliyat'ın hadîs ilmi hakkındaki ifadelerinin ve pasajların bir kısmını biraraya getirmiş bulunmaktadır.
Neticede görülmektedir ki, Külliyatta bu mevzudaki ifadelerin tamamı, hadîs ilmi mütehassıslarının senelerce üzerinde ittifak ve beyan ettikleri esaslar ile hemâhenktir.
sh:» (R.k.k: 7)
Meselâ: "Mevzu hadîs"in, mânasının yanlış olmadığı belki metnini hadîs olmadığı yolundaki Külliyat müellifinin beyanı, aynen muteber hadîs âlimleri tarafından kabul ve ifade edilmiş bulunduğu açıkça görülmektedir. Buna benzer diğer bazı noktalarda daha, Külliyattaki ifadeler ile hadîs ilminin ehli ve mütehassısların beyanları arasında ayniyyet vardır.
c) İslâm dünyasından mevsuk ve muteber kabul edilmiş hadîs kitaplarının bir çoğu değil, hemen hepsi kullanılmıştır. Yani bunlar taranarak Külliyat'ta yer alan bir hadîsin bunlarda bulunduğu yer belirtilmiştir.
3) Adı geçen hadîsin rivayeti ne kadar kuvvetlidir, kimler tarafından rivayet edilmiştir v.b. soruları, yani ihtiyacı da kitapta cevaplandırılmıştır.
İkinci olarak, Külliyatta geçen hadîsler ile ilgili olarak şu ihtiyaç söz konusu olmaktadır:
1) Herşeyden önce bu hadîs hangi muteber ve mevsuk kitapta yer almaktadır sorusu karşımıza çıkmaktadır. Çünkü çoğu defa, adı geçen hadîsin, muteber kitaplarda, bilhassa muteber hadîs kitaplarında yer almadığı ve bu sebeple uydurma "mevzu" olduğunu zan ve iddia edilmektedir. "Zan" diyorum çünkü, bazı kimseler bu hadîsin, kendi bildikleri bazı kitaplarda yer almadığı veya bu hadîsin kendi akıllarına uygun olmadığı için "mevzu", yani uydurma olduğunu ileri sürmeye cesaret etmektedirler.
Kitap, bu konudaki ihtiyacı karşılamak için şöyle hareket etmiştir:
Herşeyden önce Külliyatta yer alan hadîslerin genel bir listesi verilmiştir. Daha sonra bu hadîslerin yer aldığı kitaplardaki ifadeler işaret edilmiş ve varsa, aradaki siga farkları belirtilmiştir.
Adı geçen kitaplar İslâm âlimleri tarafından yazılmış olup, asırlarca İslâm dünyasında müslümanların, ve hattâ gayr-ı müslim araştırmacıların itimad ve takdirlerini kazanmış bulunmaktadır.
Daha sonra Külliyatta geçen bir hadîsin belli başlı meşhur ve mevsuk kitaplardan hangisinde yer aldığını göstermiş bulunmaktadır.
2) Meşhur ve mevsuk bir kitapta yer almakla beraber, acaba o hadîs sahih midir sorusuna verilecek cevap da bir ihtiyaçtır.
Sayın müellif bu ihtiyaca cevap vermek için de şöyle hareket etmiştir:
a) Hadîs ilmi hakkında, kitabın baş kısmında geniş bir bilgi sunulmuştur. Bu kısımda hadîs ilmi sahasında genellikle önemli olduğu kabul edilmiş noktalar açıklığa kavuşturulmuştur.
b) Sahih, zayıf, âhad ve mevzu v.b. hadîs mefhumları ele alınmış ve bunlar hakkında açıklamalar yapılmıştır.
Burada yeri gelmişken belirtelim ki; müellif, hadîs ilmi hakkında bu iki ana mevzuu ele aldıktan ve bu sahada meşhur ve muteber kitaplardan bilgiler aktardıktan sonra, Külliyatta yine bu mevzularda yer alan ifade ve kısımlara da yer vermiştir. Böylece Külliyat'ın hadîs ilmi hakkındaki ifadelerinin ve pasajların bir kısmını biraraya getirmiş bulunmaktadır.
Neticede görülmektedir ki, Külliyatta bu mevzudaki ifadelerin tamamı, hadîs ilmi mütehassıslarının senelerce üzerinde ittifak ve beyan ettikleri esaslar ile hemâhenktir.
sh:» (R.k.k: 7)
Meselâ: "Mevzu hadîs"in, mânasının yanlış olmadığı belki metnini hadîs olmadığı yolundaki Külliyat müellifinin beyanı, aynen muteber hadîs âlimleri tarafından kabul ve ifade edilmiş bulunduğu açıkça görülmektedir. Buna benzer diğer bazı noktalarda daha, Külliyattaki ifadeler ile hadîs ilminin ehli ve mütehassısların beyanları arasında ayniyyet vardır.
c) İslâm dünyasından mevsuk ve muteber kabul edilmiş hadîs kitaplarının bir çoğu değil, hemen hepsi kullanılmıştır. Yani bunlar taranarak Külliyat'ta yer alan bir hadîsin bunlarda bulunduğu yer belirtilmiştir.
3) Adı geçen hadîsin rivayeti ne kadar kuvvetlidir, kimler tarafından rivayet edilmiştir v.b. soruları, yani ihtiyacı da kitapta cevaplandırılmıştır.
Ses Yok