Zülfikar Risalesi | Zülfikar Birinci Makamı | 82
(1-134)

İşte şu âyet, pek âşikâr bir tarzda Fahr-i Âlem Aleyhissalâtü Vesselâm’ı tavsif eder. Acaba Hazreti- Dâvud Aleyhisselâm’dan sonra Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm’dan başka hangi Nebî gelmiş ki; şarktan garba kadar dînini neşretmiş ve mülûkü cizyeye bağlamış ve pâdişâhları kendine secde eder gibi bir inkıyad altına almış ve her gün nev’i beşerin humsunun salâvat ve duâlarını kendine kazanmış ve envârı Medine’den parlamış kim var? Kim gösterilebilir?

Hem Türkçe Yuhanna İncili’nin On Dördüncü Bab ve otuzuncu âyeti şudur: “Artık sizinle çok söyleşmem, zîra bu âlemin reisi geliyor. Ve bende, O’nun nesnesi aslâ yoktur!” İşte “Âlemin Reisi” ta’biri, “Fahr-i Âlem” demektir. Fahr-i Âlem ünvanı ise, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm’ın en meşhur ünvanıdır.

Yine İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab ve yedinci âyeti şudur: “Amma ben, size hakkı söylüyorum. Benim gittiğim, size faidelidir. Zira ben gitmeyince, tesellici size gelmez.” İşte bakınız! Reis-i Âlem ve insanlara hakîki teselli veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm’dan başka kimdir? Evet Fahr-i Âlem O’dur ve fâni insanları i’damı ebedîden kurtarıp teselli veren O'dur.

Hem İncil-i Yuhanna, On Altıncı Bab, sekizinci âyeti: “O dahi geldikte; dünyayı günâha dâir, salâha dâir ve hükme dâir ilzam edecektir.” İşte, dünyanın fesâdını salâha çeviren ve günahlardan ve şirkten kurtaran ve siyaset ve hâkimiyeti dünyayı tebdil eden Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm’dan başka kim gelmiş?

Hem İnci-li Yuhanna, On Altıncı Bab, On birinci âyet: “Zira bu âlemin reisinin gelmesinin hükmü gelmiştir.” İşte “Âlemin Reisi”(Hâşiye) elbette Seyyidü’l-Beşer olan Ahmedi Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’dır.

Hem İncil-i Yuhanna, On İkinci Bab ve on üçüncü âyet: “Amma o Hak rûhu geldiği zaman, sizi bilcümle hakîkata irşâd edecektir. Zîra kendisinden söylemiyor. Bilcümle, işittiğini söyleyerek, gelecek nesne lerden size haber verecek.”İşte bu âyet sarihtir. Acaba umum insanları birden hakîkata da’vet eden ve her haberini vahiyden veren ve Cebrâil’den işittiğini söyleyen ve Kıyâmet ve Âhiretten tafsîlen haber veren, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm’dan başka kimdir? Ve kim olabilir?

----------------------------------------------------------------------------

(Hâşiye): Evet, o Zât, öyle bir reis ve sultandır ki; bin üç yüz elli senede ve ekser asırlardan herbir asırda, lâakal üç yüz elli milyon tebaası ve raiyyeti var. Kemâl-i teslim ve inkıyadla, evâmirine itâat ederler, her gün O’na selâm etmekle tecdîd-i bîat ederler.

Ses Yok