Zülfikar Risalesi | Yirmibeşinci Söz | 65
(1-86)

İşte şu hâdise-i cüz’iyye olan “Melâikeleri kanatlarla teçhiz etmek” tâbiriyle, gayet küllî ve umumî bir âzamet-i kudretin destgâhına işaret ederek;

fezlekesiyle tahkik edip tesbit eder.

Onuncu Nükte-i Belâgat: Kâh oluyor âyet, insânın isyankârane amel-lerini zikreder, şedit bir tehdid ile zecreder. Sonra şiddet-i tehdid, ye’se ve ümidsizliğe atmamak için, rahmetine işaret eden bir kısım Esmâ ile hâtime verir, teselli eder. Meselâ:

İşte şu âyet der ki: De: Eğer dediğiniz gibi mülkünde şeriki olsaydı, elbette arş-ı Rubûbiyyetine el uzatıp müdahale eseri görünecek bir derecede bir intizâmsızlık olacaktı. Halbuki yedi tabaka semâvattan, tâ hurdebinî zîhayatlara kadar, herbir mahlûk küllî olsun cüz’î olsun, küçük olsun büyük olsun, mazhar olduğu bütün isimlerin cilve ve nakışları dilleriyle, o Esmâ-i Hüsnânın Müsemma-i Zülcelâlini tesbih edip, şerik ve nazîrden tenzih ediyorlar. Evet, nasılki semâ; güneşler, yıldızlar denilen nur-efşan kelimâtıyla, hikmet ve intizâmıyla, O’nu takdis ediyor, vahdetine şehadet ediyor ve cevv-i hava dahi, bulutların ve berk ve ra’d ve katrelerin kelimâtıyla O’nu tesbih ve takdis ve vahdâniyyetine şehadet eder. Öyle de; zemin, hayvanat ve nebâtat ve mevcûdât denilen hayattar kelimâtıyla Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih ve tevhid etmekle beraber, herbir ağacı, yaprak ve çiçek ve meyvelerin kelimâtıyla yine tesbih edip birliğine şehadet eder. Öyle de, en küçük mahlûk, en cüz’î bir masnu’, küçüklüğü ve cüz’iyyetiyle beraber, taşıdığı nakışlar ve keyfiyetler işaretiyle pekçok Esmâ-i külliyyeyi göstermek ile Müsemma-yı Zülcelâli tesbih edip vahdâniyyetine şehadet eder. Öyle de, bütün kâinat birden, bir lisan ile, müttefikan Hâlık-ı Zülcelâlini tesbih edip vahdâniyyetine şehadet ederek kendilerine göre muvazzaf oldukları vazife-i ubûdiyyeti, kemâl-i itaatle yerine getirdikleri halde, şu kâinatın hülâsası ve neticesi ve nazdar bir halifesi ve nazenin bir meyvesi olan insân, bütün bunların aksine, zıddına olarak, ettikleri küfür ve şirkin ne kadar çirkin düşüp ne derece cezaya şayeste olduğunu ifade edip

Ses Yok