ÂDİLE SULUK
Âdile Suluk Hanımefendi, 1950'lerde Isparta'da Üstad Bediüzzaman'ı birkaç defa ziyaret edip, duasını alan bahtiyar hanımlardan birisidir. 1928 Muğla doğumlu olan bu hanımefendinin kocası da Üstadın elini öpüp, feyzine mazhar olanlardan bir zattı.
Âdile Hanım kavuştuğu bu manevî feyzin tesiriyle, hiç bilmediği İslam yazısıyla, bakarak bir dua kitabı yazmış ve Üstad bu eseri tashih ederek, şu duayı not etmişti:
"Yâ Erhamerrahimin, İsm-i Âzam hürmetine bu tevhidnâmeyi yazan Âdile'yi Cennetü'l-Firdevste ebediyeye mazhar eyle. Âmin, âmin."
Bu eseri gören Hüsrev Altınbaşak da bu duaların sonuna kalemiyle iki "Âmin" kelimesini de kendisi yazmıştı.
Âdile Hanım, engin, şefkatli, ince yürekli ve çok duygulu, Nur'lardaki hakikatlere öylesine gönül vermişti ki, onu dinlemeden, okumadan, hayal etmeden bir ânı geçmiyor. Gözleri daima nemli. Hasretini duyduğu dostlarını her zaman görmemenin ıztırabını çekiyor. Hizmet yapamıyor diye dertli. Arzu ettiği saadete kavuşmamış, belli ama büyük Üstaddan aldığı mânevî feyizle ruhen aziz ve kalben mesrurdur.
Bütün ruhlara vekalblere iman aşkı dolsun diye çırpınır. Elleri, Cenab-ı Hakka dua için açılmış. Büyük Yaratıcıdan merhamet diler. Saadet-i ebediyeye ulaşmak için gözlerden yaşlar akar. Bir elde Cevşen, diğerinde Risale. Kulaklarda teypten okunan hakikatler. İşte bahtiyar Âdile Hanımın hayatı...