Küçük Sözler | Yedinci Söz | 39
(37-44)

Bundan sonra birden gördü ki: Sol cihetinden şeytan gibi dessas, ayyaş, aldatıcı bir adam, çok zînetler, süslü sûretler, fantâziyeler, müskirler beraber olduğu halde geldi. Karşısında durdu. Ona dedi:

“Hey arkadaş! Gel gel, beraber işret edip keyfedelim. Şu güzel kız sûretlerine bakalım. Şu hoş şarkıları dinleyelim. Şu tatlı yemekleri yiyelim.”

Sual: Hâ hâ, nedir, ağzında gizli okuyorsun?

Cevap: Bir tılsım.

— Bırak şu anlaşılmaz işi. Hâzır keyfimizi bozmayalım.

S— Hâ, şu ellerindeki nedir?

C— Bir ilâç.

— At şunu. Sağlamsın. Neyin var. Alkış zamanıdır.

S— Hâ, şu beş nişanlı kâğıt nedir?

C— Bir bilet. Bir tâyinat senedi.

— Yırt bunları. Şu güzel bahar mevsiminde yolculuk bizim nemize lâzım! der. Herbir desise ile onu iknaa çalışır. Hattâ o bîçâre, ona biraz meyleder. Evet, insan aldanır. Ben de öyle bir dessasa aldandım.

Ses Yok