Sözler | Onuncu Söz | 90
(48-119)
Hâtime

Geçen Oniki Hakîkat, birbirini te’yid eder, birbirini tekmil eder, birbirine kuvvet verir. Bütün onlar birden ittihad ederek neticeyi gösterir. Hangi vehmin haddi var; şu demir gibi, belki elmas gibi Oniki Muhkem Surları delip geçebilsin. Tâ hısn-ı hasînde olan haşr-i îmanîyi sarssın!



âyet-i kerîmesi ifade ediyor ki; “Bütün insânların halkolunması ve haşredilmesi, Kudret-i İlâhiyyeye nisbeten birtek insânın halkı ve haşri gibi âsandır.” Evet öyledir. “Nokta” nâmında bir risâlede Haşir bahsinde şu âyetin ifade ettiği hakîkatı tafsîlen yazmışım. Burada yalnız bir kısım temsîlâtıyla hülâsasına bir işaret edeceğiz. Eğer istersen o “Nokta”ya müracaat et.

Meselâ: (temsilde kusur yok) Nasılki, “Nûrâniyyet sırrıyla” Güneşin cilvesi, kendi ihtiyarıyla olsa da, bir zerreye sühûletle verdiği cilveyi, aynı sühûletle hadsiz şeffâfâta da verir.

Hem “şeffâfîyyet sırrıyla” bir zerre-i şeffâfenin küçük göz bebeği Güneşin aksini almasında, denizin geniş yüzüne müsavidir.

Hem “intizâm sırrıyla” bir çocuk parmağıyla gemi sûretindeki oyuncağını çevirdiği gibi, kocaman bir diritnotu da çevirir.

Hem “imtisâl sırrıyla” bir kumandan birtek neferi bir arş emriyle tahrik ettiği gibi, bir koca orduyu da aynı kelime ile tahrik eder.

Hem “muvazene sırrıyla” cevv-i fezâda bir terazi ki, öyle hakikî hassas ve o derece büyük farzedelim ki, iki ceviz terazinin iki gözüne konulsa hisseder ve iki güneşi de istiab edip tartar. O iki kefesinde bulunan iki cevizi birini semâvata, birini yere indiren âynı kuvvetle, iki şems bulunsa; birini arşa, diğerini ferşe kaldırır, indirir.

Səs yoxdur