Sözler | OnYedinci Söz | 205
(202-229)
ON YEDİNCİ SÖZ’ÜN İKİNCİ MAKAMI

(Hâşiye)

Bırak bîçare feryadı, beladan gel tevekkül kıl!

Zira feryad, belâ-ender, hatâ-ender beladır bil!


• • •

Belâ vereni buldunsa, atâ-ender, safâ-ender belâdır bil!

Bırak feryadı, şükür kıl mânend-i belâbil, dema keyfinden güler hep gül mül.


• • •

Ger bulmazsan, bütün dünya cefâ-ender, fena-ender hebadır bil!

Cihan dolu belâ başında varken, ne bağırırsın küçük bir belâdan, gel tevekkül kıl!


• • •

Tevekkül ile belâ yüzünde gül, tâ o da gülsün.

O güldükçe küçülür, eder tebeddül.


• • •

Bil ey hodgâm! Bu dünyada saadet, terk-i dünyada.

Hudabîn isen, o kâfidir, bıraksan da bütün eşya lehinde.


• • •

Ger hodbîn isen, helâkettir, ne yaparsan bütün eşya aleyhinde.

Demek terki gerektir her iki halde bu dünyada.


• • •

Terki demek: Huda mülkü, O’nun izni, O’nun namıyla bakmakta...

Ticaret istiyorsan ger, şu fâni ömrünü bâkiye tebdilde.


• • •

Eğer nefsine talib isen, çürüktür hem temelsiz de.

Eğer âfâkı ister isen, fena damgası üstünde.


• • •

Demek değmez ki alınsa, çürük maldır hep bu çarşıda.

Öyle ise geç, iyi mallar dizilmiş arkasında...


• • •

Hâşiye: Bu ikinci makamdaki parçalar şiire benzer, fakat şiir değiller. Kasdî nazmedilmemişler. Belki hakikatların kemâl-i intizâmı cihetinde, bir derece manzum sûretini almışlar...

Səs yoxdur