Sözler | Lemeât | 701
(691-746)
Fıtratın Şehadeti Sadıkadır

Fıtratta yalan yoktur; ne dediyse doğrudur. Çekirdeğin lisanı,

Meyl-i nümuv der: “Ben, sünbüllenip meyvedâr...” Doğru çıkar beyânı.

Yumurtanın içinde, derin derin söyler hayatın meyelânı

Ki: “Ben piliç olurum, izn-i İlâhî ola.” Sadık olur lisanı.

Bir avuç su, bir demir gülle içinde eğer niyet etse incimad. Bürudetin zamanı

İçindeki inbisat meyli der: “Genişlen, bana lâzım fazla yer.” Bir emr-i bîemanî..

Metin demir çalışır, onu yalan çıkarmaz. Belki onda doğruluk, hem de sıdk-ı cenanî

O demiri parçalar. Şu meyelânlar bütün birer emr-i tekvînî, birer hükm-ü Yezdânî.

Birer fıtrî şeriat, birer cilve-i irade. İrâde-i İlâhî, idare-i ekvânî

Emirleri şunlardır: Birer birer meyelân, birer birer imtisâl, evâmir-i Rabbânî.

Vicdandaki tecelli aynen böyle cilvedir; ki incizab ve cezbe iki Mûsaffâ cânı.

İki mücellâ camdır, akseder içinde Cemâl-i Lâyezâlî, hem de nur-u îmanî.

• • •

Nübüvvet Beşerde Zaruriyyedir

Karıncayı emîrsiz, arıları ya’subsuz bırakmayan kudret-i ezeliyye; elbette

Beşeri de bırakmaz şeriatsız, nebîsiz. Sırr-ı nizâm-ı âlem, böyle ister elbette.

• • •

Meleklerde Mi’rac, İnsânlarda Şakk-ı Kamer Gibidir

Bir mi’racî kerametle melekler, gördüler elhak! Ki müsellem bir nübüvvette muazzam bir velâyet var.

O parlak Zât, burâka binmiş de berk olmuş. Kamervârî serâser, âlem-i nuru da görmüştür.

Şu şehadet âleminde münteşir insânlara hissî büyük bir mu’cize nasılki


dir.

Bu mi’racdır, âlem-i ervahdaki sâkinlere en büyük bir mu’cize ki,


dır.


• • •
Səs yoxdur