Tarihçe-i Hayat | Birinci Kısım - İlk Hayatı | 45
(30-149)

Ondaki bu serbestiyet ve hürriyet aşkı, hayatının yarısından sonra Avrupa’dan gelen müdhiş bir dalâlet ve zındıka taarruzuna karşı koymayı ve felsefe-i tabiiyyeden doğan dehşetli bir istibdâd-ı mutlakın hilâf-ı Kur’ân prensiplerine boyun eğmemeyi, onlara itaat etmemeyi ve hakîki hürriyet-i meşrûa olan İslâmî hürriyet ve medeniyete çalışmayı netice vermiştir.

Molla Said, Bitliste iken on beş-on altı yaşlarında idi. Henüz sinn-i bülûğa vâsıl olmuştu. O zamana kadar bütün ma’lûmatı “Sünuhat” kabilinden olduğu için uzun uzadıya mütalâaya lüzum görmezdi. Fakat o zaman sinn-i bülûğa vâsıl olduğundan mı veyahut siyasete karıştığından mı, her nedense eski sünuhat yavaş yavaş kaybolmağa başladı. Bunun üzerine her türlü fenne âid eserleri tetkike koyuldu. Bilhassa Din-i İslâma vârid olan şek ve şüpheleri reddetmek için “Metâli” ve “Mevâkıf” nam eserler ile ulûm-u âliye ( ) (Sarf, Nahiv, Mantık vesâire) ve âliyeye ( ) (Tefsir ve İlm-i Kelâm) a dâir kırk kadar kitabı iki sene zarfında hıfzeyledi. Hatta, her gün okumak şartiyle, hıfzettiği kitabların üç ayda bir kere devrine muvaffak oluyordu. Molla Said’in iki mûtezat hâli vardı:

Birincisi: Fikrinin münkeşif bulunduğu vakitler ki; her ne eline alırsa, onu anlamaması mümkün değildi.

İkincisi: Fikrinin münkabız bulunduğu vakitler ki; mütalâa değil, konuşmaktan bile hoşlanmazdı.

Molla Said, günde bir iki cüz okumak sûretiyle Kur’ânı hıfza başladı. Her gün iki cüz ezber etmekle, Kur’ânın mühim bir kısmını hıfzına aldı, fakat iki sünuhat ile, tekmili müyesser olmadı:

Birincisi, Kur’ânın çok sür’atle okunması bir hürmetsizlik olmasın diye; ikincisi, Kur’ân hakâikının hıfzının daha ziyâde lüzumu var diye kalbine gelmiş. Onun için Kur’ân hakâikının anahtarı olacak ve şübehata karşı muhafaza ve mukabele edecek hikmet ve fünûn-u İslâmiyyeye dâir kırk risâleyi iki senede hıfzına aldı. Her gün bir parça ezberden okumak sûretiyle, hepsini üç ayda ancak devrediyordu.

Səs yoxdur