Meyve Risalesi | Onuncu Mesele | 109
(101-129)

İşte tekrarat-ı Kur’aniye bu gibi esaslara bakıyor. Hattâ bazan bir sahifede iktizayı makam ve ihtiyac-ı ifhâm ve belâğat-ı beyan cihetiyle yirmi def’a sarîhan ve zımmen tevhid hakikatını ifade eder. Değil usanç, belki kuvvet ve şevk verir. Risale-i Nur’da, tek-rarat-ı Kur’aniye ne kadar yerinde ve münasip ve belâğatça makbul olduğu hüccetleriyle beyan edilmiş.

Kur’an-ı Mu’cizül Beyan’ın Mekke Sûreleriyle Medine Sûreleri belâğat noktasında ve i’câz cihetinde ve tafsil ve icmal vechinde bir birinden ayrı olmasının sırrı ve hikmeti şudur ki: Mekke’de, birinci safda muhatab ve muârızları, Kureyş müşrikleri ve ümmîleri olduğundan belâğatça kuvvetli bir üslûb-u âli ve i’câzlı, muknî kanaat verici bir icmâl ve tesbit için "Tekrar" lâzım geldiğinden, ekseriyetle Mekkiyye sûreleri erkân-ı Îmâniyeyi ve tevhidin mertebelerini gayet kuvvetli ve yüksek ve i’câzlı bir îcâz ile tekrar edip ifade ederek mebde’ ve meâdi, Allah’ı ve âhireti, değil yalnız bir sahifede, bir âyette, bir cümlede, bir kelimede; belki bâzan bir harfde ve takdim te’hir ve târif ve tenkir ve hazf ve zikir gibi hey’etlerde öyle kuvvetli isbat eder ki, ilm-i belâğatın dâhî imamları hayretle karşılamışlar.

Ses Yok